Başkanımız Ali Koç’un YDK toplantısındaki açıklamaları

Başkanımız Ali Koç, Yüksek Divan Kurulu Ocak Ayı Olağan Toplantısı'nda konuşma yaptı. Başkanımız Ali Koç önce Yüksek Divan Kurulu Üyelerimizden gelen soruları cevapladı. Başkanımızın konuşması ve sorulara cevapları şöyle:

Başkanımız Ali Koç’un YDK toplantısındaki açıklamaları

Yüksek Divan Kurulu Başkanımız Vefa Küçük’ü, Yönetim Kurulu arkadaşlarımı, bizleri takip eden tüm üyelerimizi, kıymetli taraftarlarımızı saygı ve sevgi ile selamlıyorum. Fenerbahçe çocuklarımızın yanaklarından öpüyorum. Yoğun bir takvimden geçiyoruz. Geçen hafta 7 günün 6’sında maçlarımız vardı. Bir veya birden çok yöneticimizin katılması gereken, çok yoğun programımız var. O yüzden cevapları çok uzun tutmayacağım. Benzer soruları hızlı geçeceğiz.   Birkaç soru var ki zamanlama olarak ve içerik olarak soru sahiplerinden de müsaade alarak, onları burada adreslemeyeceğiz. Bazıları da var ki, uygun bulmadığımız için burada gündeme getirmeyeceğiz.
 
Osman Sinan Sümen: Karate sporunda Türkiye’de birçok gencimiz başarılı bir şekilde faaliyetlerine federasyon şemsiyesi altında devam etmektedirler. Bu konuda ciddi enternasyonal başarılar elde edilmektedir. Bilindiği gibi, 2021 yaz olimpiyatlarında karate sporu olimpiyatlara dahil edilecektir. Karate sporu yapan bu gençlerimizin kulübümüze kazandırılarak milli takım çatısı altında olimpiyatlarda, tüm Avrupa ve dünya şampiyonalarında kulübümüzü onurlandıracağı aşikârdır. Bu cümleden olmak üzere, söz konusu spor dalının yapılacak ilk kongreye sunularak ihdas edilmesi konusunda yardımlarınızı arz ve rica ederim.
 
Başkanımız Ali Koç: Teşekkür ederim, karate uluslararası alanlarda çok madalya aldığımız bir branş. Mali bölüme geldiğimizde anlatacağım nedenlerden dolayı bırakın yeni bir şube açmayı, elimizdeki şubeleri ileri de nasıl yöneteceğiz, nasıl kaynak sağlayacağız, şu an soru işareti. Zira yeniden yapılandırma anlaşamasını imzaladıktan sonra futbol tarafından diğer şubelere hiçbir şekilde  çift taraflı nakit akışı olmayacak. Öneriniz için teşekkür ederim ama şu aşamada gerçekçi bulmuyorum.
 
Ahmet Ayhan İnce: Çocuklarına yılbaşı kutlamalarının eğlencesi olarak yaptığı havai fişek gösterisi nedeni ile gözlerinden hasar gören, ezeli ve ebedi rakibimiz Galatasaray’ın oyuncusunu hastanede başkanlık ya da yönetim kurulu olarak ziyaret edilebilmesinin spordaki dostluğun sürdürülebilmesi ve geliştirilmesi açısından önemli gördüğümü belirtmek istedim. Eğer bu ziyaret yapılmış ve bilgi edinememişsem, bu benim eksikliğimdir. Ama camiamız adına sevindirici olmuştur. Küçük bir jestin büyük değerler içereceği düşüncesi ile saygılarımı arz ederim.
 
Başkanımız Ali Koç: Teşekkür ediyorum. Daha evvelde gündeme gelmişti. Kazayı duyar duymaz web sitemizden açıklamayı yaptık. Çocuk sahibi olarak hadiseyi duyduğumuzda içimiz parçalanmıştı. Bu gibi jesteler zaman zaman kulüpler arasında oluyor. Bazıları yansıyor, bazıları yansımıyor. Bu konu özelinde ziyaretimiz olmamıştı. Bu tür jestlerin sizin de ifade ettiğiniz gibi Türk futboluna fayda sağlayacağı yönetim anlayışı olarak zaten günlük hayatımızda sık sık bu tür adımlar atıyoruz.
 
Perihan Sadıkoğlu:   Aynı yılda, 1907’de kurulan Fenerbahçe Spor Kulübü ve El Ahly ile Futbol takımı kardeş takım olup, bağ kurulabilir. Fenerbahçe forma satışları  ve Fenerbahçe ile ilgili tüm Fenerium ürünleri satışı yapılabilir. Zahi Hawass ile antlaşma imzalanıp, yeni kurduğu online üniversiteye Fenerbahçe Üniversitesi olarak ortak olunabilir.
 
Başkanımız Ali Koç: Güzel bir öneri. Perihan hanım aslında çok çok uzun yazmıştı, Mısır’la ilgili bilgiler veriyordu. Kendisinin uzmanlık alanı. Biz sorunun bu bölümünü aldık. Arkadaşlarımız güzel bir çalışma yapmıştı, 1907’de kurulan kaç kulüp var diye? 134 kulüp dünyada 1907 yılında kurulmuş. Bazıların web sitesi bile yok. Bazıları daha fazla bilinen kulüpler. Sadece Hawass ile değil 1907 kurulan kulüplerle nasıl bir ilişki içerisinde oluruzu çalışıyoruz.
 
Selami Öztürk, başarılar diliyor.
 
Başkanımız Ali Koç: Sayın Başkana teşekkür ediyoruz.
 
Cengiz Bayraktar Tokgöz: Divan başkanımız ile yönetim kurulu başkanımız ile tüm Fenerbahçelilere selamlar ve tüm spor ailemize bu virüs belası ortamında sağlık ve huzurlu günler diliyorum. Başkanımız Ali Koç, taşın altına elini değil, bedenini soktu. Yanındayız. Mesut Özil de transfer edildi. Tebrikler. İnşallah geçmişte Erhan Önal’ın transferindeki olumsuzluk olmaz. Ve yine Mesut Özil’in transfer edilmiş olması, 45 yıllık spor yazarlığı deneyimimden söylüyorum takım içinde kıpraşma yaratmaz. Elbette Fenerbahçe’nin hedefi şampiyonluktur, öyle de olmalı. Artık galibiyetlerin saha dışında da kazanıldığı bir dönemde yaşıyoruz. Bu nedenle Teknik Direktör Erol Bulut’un daha dikkatli olması gerek. Yalnız futbol değil, voleybol ve basketbol takımlarımız da zirve yarışında. Fenerbahçe büyük bir kulüp. Büyük başın ağrısı da büyük olur. Bu nedenle yapılan sözlü veya yayın yolu ile saldırılara “Söz gümüş ise sükût altındır” diyerek prim vermemeli, en büyük beklentim. Futbol takımımızda alt yapıdan gelecek oyuncuları “Taşıma su ile değirmen dönmez” sözünü hatırlatarak bekliyorum. Son bir şey. Kalecimizin giydiği açık çağla rengi kazak, televizyonda sarı formalar ile karışıyor yok mu bir çaresi? Ölmeden kalecimizin kırmızı kazakla maça çıkmasını görmeyi hayal ediyorum. Başkanımızın buna yanıtını biliyorum. Ama yine de soruyorum. Kırmızı rengi ne Galatasaray’ın, ne Göztepe’nin, ne Malatyaspor’un ne de Kayserispor’un tekelinde. Kırmızı rengi bayrağımızın asil rengidir. Çünkü o kırmızı şehitlerimizin kanıdır. Saygılarımla.
 
Başkanımız Ali Koç: Cengiz Bayraktar Tokgöz’e de teşekkür ediyorum. İstekleri ve motive edici sözleri için. İnşallah Mesut sahaya çıkacak ve kim olduğunu da dünyaya bir kez daha gösterecek. Kırmızı konusu temmuzda yaptığımız divanda da gündeme gelmişti. Net cevap vermiştik daha fazla bu konuyu burada irdelemeyeceğim ama gömleğiniz size çok yakışmış.
 
Adil Somersan: Köpek ve kediler ile tekstil konularında ve diğer pet ürünlerinde Fenerbahçe logosu altında üretime girmesini önemle istiyorum. Bu Fenerium’a çok büyük bir gelir getirecek. Şu dönemde zaten Trendyol gibi ve diğer satış kanallarıyla konduğunda çok büyük bir satış elde edileceğini düşünüyor.
 
Başkanımız Ali Koç:  Konuyu bir kez daha gündeme getirdiği için teşekkür ediyorum. Temmuz’daki divanda konu gündeme gelmiş ve cevabımızı vermiştik.
 
Ahmet Dönmez: Ben futbol takımı hakkında görüşlerimi paylaşmak istiyorum. Sayın Başkan teknik heyete söylese antrenmanlarda Mert Hakan santrafor, Sosa'yı ise stoper mevkiinde deneseler inanıyorum ki başarılı olacaklardır.
 
Başkanımız Ali Koç:  Teşekkür ederim, görüşlerinizi hocamıza ileteceğim.
 
Ergün Kargalıoğlu: Mesut Özil’in Fenerbahçe’mize katılımı muhteşem bir karar, yönetimi tebrik ediyorum.
 
Başkanımız Ali Koç:  Biz de kendisine teşekkür ediyoruz. İnşallah hayırlı uğurlu bir transfer gerçekleştirmiş olacağız.
 
İsmail Tepecik: Büyük kulüp, Moda deniz kulübü gibi kulüplerde yıllık üyelik aidatları 1500-1900,00TL iken, Fenerbahçe’mizde üyelik aidatının 50,00 TL olmasının kabulü mümkün değildir. Fenerbahçeliyim diyen herkes kulübümüze sahip çıkmalıdır. Aidatımızın 1.000,00 TL olmasını, (2021 yılı aidatımı 1.000,00 TL olarak ödedim) Ayrıca bu zor dönemde maçlarımızı mabedimizde seyredemesek dahi, kombine kartlarımızı alarak Fenerbahçe’mizin, yönetimimizin yanında olduğumuzu göstermemiz gerektiği düşüncemi arz eder, tarafıma kombine kartı verilmesini talep ederim.
 
Başkanımız Ali Koç: Destekleri ve önerileri için teşekkür ediyorum. Bu sene loca olsun başka türlü olsun futbolla-basketbolla ilgili olsun bazı taraftarlarımız maçlara gelemeyeceğini bilerek destek oldular. Onlara çok çok teşekkür ediyorum. Evet 50 TL aidat hele bu çağda bu sıkıntıları yaşadığımız dönemde bizlere yakışmıyor. Bununda genel kuruldan geçmesi gerekiyor. Daha evvel yapma arzumuz vardı bunu henüz yapamadık. Bununla ilgili binlerce e mail alıyoruz. Rakamlar veriliyor. Geçen sene bu bağlamda kongre üyelerimizle bir mesaj paylaştık. 50 TL aidatımız ama daha fazla bağışlamak istiyorsanız lütfen çekinmeyin, bize de fayda sağlayacaktır. Çarpan etkisi fazla olacaktır diye seçtiğimiz kelimelerde belki kendimizce istediğimiz gibi istediğimiz özende ifade edemedik. Bundan dolayı da pek çok tenkit aldık. Buna rağmen çorbada tuzunuz olsun istiyorsanız, bu aidat bedelinin düşük olduğunu düşünüyorsanız, kulübünüze daha fazla katkı vermek istiyorsanız, size bir imkan sağlamak için bunu yapmıştık. Bu çağrımıza 5 bin 28 üyemiz karşılık verdi. 50 liranın üzerinde bağış yapan 5 bin 28 üyemiz oldu. 2019 yılında 1.9 milyon TL toplamışken, geçen sene 4.2 milyon TL aidat topladık. %116, %120’ye varan artış sağlandı. Bu bağlamda aidatlarını ödeyen ve aidatlarının çok üzerinde bağışta bulunan 5 bin 28 kişiye de özellikle şahsım ve yönetim kurulum adına teşekkür ediyorum. Bu duyarlılığınıza, bu hassasiyetinize ve bunu sene de devam ettirmeye karar verdik. Yayınladık, demek ki doğru cümleler seçmişiz. Bu sefer hiç tepki gelmedi. Onun içinde teşekkür ederim. Sizlerin yapacağı her bir kuruş destek bizler için son derece önemlidir. İhtiyaç duymaktayız. Rica ediyorum kongre üyelerimizden sizlerin de çorbada tuzu olması lazım.   Fener Ol kampanyası yaptık kongre üyelerimiz ama genel camia katıldı. 150 milyon TL’lik kaynak yaratmıştık o dönemde. Bunu da devam ettiriyoruz. Zaman zaman iletişimini yapıyoruz. Kısık ateşte gidiyordu ama Mesut Özil transferi ile de tekrar hızlandıracağız. 2019 üyelerimizin %75’i aidatlarını ödemişler. Mart sonuna kadar daha vakit var am bu rakam şu an %72’i. Gönül isterdi, 90’a, 100’e yakın olsun ama derneklere baktığınız zaman hele bu kadar kısa süre %72’i hatırı sayılır bir rakamdır. İnşallah hem yüzdeyi hem de geçen sene olduğu gibi sizlerin destekleri ile 5 bin 28 sayısını hem de %116, %120 rakamlarını arttırmayı diliyoruz. Ümit ediyoruz, rica ediyoruz.
 
Sadık Çetin: Ya Fenerbahçelisindir ya Fenerbahçe düşmanı.  Her şeyi bir kenara bırakma zamanı. Sımsıkı olduğumuz sürece aşamayacağımız bir engel yok Sayın Ali koç yönetimi büyük işler yapıyor. Her anlamda,  teknik ekip ve sporculardan isteğimiz böyle bir camiaya yakışır vaziyette başarı getirmeleri sizlere güveniyoruz. Başkanımıza fikrim olarak Kulübümüze görsel olarak ve kişisel olarak Çok yakışıyorsunuz. Bizim tek adayımız sizsiniz başkanım.
 
Başkanımız Ali Koç: Destekleri için teşekkür ediyorum. İnşallah sizlere layık olabiliriz. Bizlerde sporcularımızın bu arma için sonuna kadar savaşmalarını, kazanalım, kaybedelim ama yüreklerini ortaya koyarak savaşmaları en büyük temennimiz. Zaten bu olduğu zaman başarıda geliyor. Bu sene dahi gidiyoruz, inşallah sonu da güzel olur.
 
Mehmet Ali Güvenç: Galatasaray ve Oğulcan isimli futbolcunun aldıkları ceza için ne düşünüyorsunuz ve ne yapmayı planlıyorsunuz? Digitürk’ün Fenerbahçemize yaptığı küfürlü arka plan tezahürat efekti (bizimle alakasız bir maçta üstelik) için ne yapmayı düşünüyorsunuz? Bu kaçıncı hakaretimiz davranışları üstelik.
 
Başkanımız Ali Koç: Teşekkür ediyorum. Galatasaray ve Oğulcan konusu ile ilgili görüşümü ifade etmiştim. Şöyle düşünen olabilir, bu sizi niye ilgilendiriyor? Bu bizi ve bütün takımları ilgilendiren bir konu. Takım ve oyuncu bazında değil. Bizler sahada rekabet ettiğimiz kadar transfer konularında da rekabet ediyoruz. Transfer yapılırken mevzuata ve kurallara geleneklere uygun bir şekilde yapılmasını bizi kadar dile getirmeseler de pek çok kulüp istiyor. Pek çok kulüpte oyuncu ayartma işlerinden rahatsız olduklarını ifade ediyorlar. Biz daha fazla dillendiriyoruz. Bu konuda henüz resmi bir ceza verilmedi. Yakın takipçisi olacağımızı ifade etmiştik. Biz, bizi hiç ilgilendirmeyen bir konuda maç sonunda açıklama yapmıyoruz, başka kulüp hakkında. Bu transfer konusu ve yapılış şekli tüm kulüpleri ilgilendirmektedir.  Fenerbahçe olarak bu konuda rahatsızlığımızı ve takipçisi olacağımızı dile getirdik. Digitürk konusuna gelince evet aramızda bir sıkıntı oldu. Bu sıkıntının en üst seviyeye geldiği aşikardır. Biraz sonra bu konuya değineceğim için fazla detaya inmeyeceğim ama niye Fenerbahçe? Niye Fenerbahçe’ye oluyor? Bu da bir tesadüf olamaz. Bardağı taşıran küfürlü tezahüratın dışında da bizim maçlarımızda geçmişte kullandıkları ses efektlerinde, tezahürat efektlerinde de sıkıntı olmuştu. Biz bunları kamuoyunda gündeme getirmedik, kendileriyle konuştuk. Görüşlerimizi rahatsızlıklarımızı ifade ettik. Bırakın düzelmeyi, küfür olarak çıktı.
 
Bununla ilgili bir özür açıklaması yaptılar. Ona da biraz sonra değineceğim. Ama sizin de dediğiniz gibi bu kaçıncı hareketleri, bu şekilde davranışları. Artık sabrımız taşmıştır. Biz de kendi imkanlarımız çerçevesinde sonuna kadar bu tavır, anlayış, yaklaşım değişene kadar bu gerginlik devam edecektir.
 
Mehmet Ali Güvenç: Kenan Evren Lisesi için planlanan nedir?
 
Başkanımız Ali Koç: Kenan Evren Lisesi için artık resmi olarak tahsis bizdedir. Şimdi bunun karlı bir projeye dönüşmesi gerekmektedir. Şöyle ki, ülkemizde ciddi bir gayrimenkul furyası yaşanmıştı. 3-5 yıl önce bu izni alabilseydik burayı daha farklı şartlarda geliştirebilirdik. Ama bugün geldiğimiz durumda gerek ekonomik şartlar, covidin beraberinde getirdiği endişeler, gayrimenkul sektöründe yaşanan yavaşlamaya baktığımız zaman alternatiflerimiz eski zamanda, bu izni almamız gerektiği zamanda alabilseydik bu fırsatlar aynı şekilde alternatifler yoğun değil. Ama bu konuyla ilgilenebilecek gayrimenkul firmaları, müteahhit firmalarla görüşmelerimiz devam ediyor. İnşallah kulübümüze kaynak yaratabilecek bir proje geliştirebiliriz. Kaynak yaratmak çok önemli. Bilhassa yeniden yapılandırmayı yaptıktan sonra yepyeni gelir kalemleri geliştirmemiz gerekiyor ki yapılandırmanın şartlarına uyalım. Hem futbol tarafında hem de amatör şubelerde ihtiyacımız olan, her zaman tepeye mücadele edecek, yarışacak takımları kurabilelim.
 
Mehmet Durmuşoğlu: Üye Çocukları 30 yaşını geçmişse üyelik indiriminden faydalanamıyorlar. Benim teklifim bu iç tüzük maddesini 6 ay askıya alarak kulübümüze yeni üyeler kazandırılalım Onların da mağduriyetlerini giderelim Fenerbahçe’mize tüm branşlarda başarılar diliyorum.
 
Başkanımız Ali Koç, bu soruyu cevaplaması için Üye İlişkilerinden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyemiz Sevil Zeynep Becan’a yönlendirdi.
 
Yönetim Kurulu Üyemiz Sevil Zeynep Becan, “Camiamızı saygıyla selamlıyorum. Üyelik konusunda kısa bilgi vermek gerekirse, Kongre Üyelerimizin %22’sini üye çocukları oluşturuyor. %22 epeyce büyük bir rakam ve bundan sonra da bunun artmasını bekliyoruz. Tüzüğümüzde de belirtildiği gibi çocukların üye yapılabilmesi için 30 yaş altında olmaları gerekiyor. Eğer bu konuda herhangi bir çalışma yapılacak olursa bunun da tüzük değişikliği kapsamında yapılması gerekiyor.” yanıtını verdi.
 
Serkan Arslan: Başkanımızın beIN Sports ile ilgili her zaman yanında ve arkasındayız. Biz kongre üyesinden önce bir Fenerbahçe taraftarıyız. Başkanımız dekoderler iptal edin desin hemen iptal edelim. Kimse Fenerbahçe camiasından büyük değildir.
 
Başkanımız Ali Koç: Buranın özelinde Serkan Arslan’a ama genelde bu konuda tepkilerini gösteren, bizlere cesaret veren ve kulübün menfaatleri çerçevesinde dimdik ayakta duran ve bizi destekleyen tüm taraftarlarımıza, Kongre Üyelerimize teşekkür ediyorum. Bununla ilgili biraz sonra görüşeceğiz.
 
İlhan Şenol: Fenerbahçe spor kulübü başkanı Sayın Ali koç şimdiye kadar görülmemiş bir şekilde Fenerbahçe’mizin bütün haklarını en iyi şekilde yazılı basında ve sosyal medya da her hakkını savunup medeni bir üslup ile korumuş ve savunmuştur. 40 yıllık yüksek divan kurulu üyesi olarak minnettarlığımı diliyor, sunuyor ve başarılar diliyorum.
 
Başkanımız Ali Koç: Sayın İlhan Şenol’a da güzel sözleri ve dilekleri için teşekkür ediyorum. Sağ olun, var olun.
 
Derviş Köksal Özbek: Muhterem hazirun, günümüzde birçok büyük kulübün finansal sorunları ve onun futbol takımı şampiyonluğu hedefi vardır. Yani bir bakıma para kaynağı sportif başarı için alt yapıdır. Bu itibarla her Fenerbahçelinin öncelikli isteği kulübün mali durumunun feraha kavuşması olmalıdır. Dünya çapında bankacı, mali uzman ve hukukçuların yer aldığı yönetim kurulumuz başkanımız Sayın Ali Koç’un bilinçli koordinasyonu ile kulübün biriken finansal sıkıntılarını çözüme kavuşturulmuş ve hatta Mesut Özil gibi bir dünya markasını Fenerbahçe’mize yönlendirmiştir. Matbaatın salvolarına göre süper ligin her kulübü iflas halindedir, ancak soyadı Koç olan bir başkana sahip Fenerbahçe’nin bu nitelemenin dışında bulunduğunun bilinmesi gerekir. Değerli Fenerbahçeliler her branşta kız ve erkek takımlarımız başarı gösteriyor, bu beyanda futbol takımımız iyi başladığı sezonda ahiren üç maç kaybetmesi telaşa yol açtı. Yönetim kurulumuz da Erol Bulut’un görevden alınması eğilimi belirdiği ve Başkan Ali Koç'un sabır önerdiği şayiası vardı. Hiç kuşku yok ki güvenerek görev verilen antrenörün sezon içi az edilmesi daha büyük sorunlara yol açar. Dereyi geçerken at değiştirilmez. Tam aksine hocaya daha büyük destek verilmeli, işine başka bir unsur müdahale etmemelidir. Böylece futbolcular kimin komutan olduğunu net bir biçimde görmelidir. Sayın Koç’un ve yönetimin destek kararı olumlu sonuçlarını vermeye başladı. Ligin bitiminde bu yükseliş şampiyon olmakla sonuçlanır inşallah. Kulübümüzün efsanevi doktoru merhum Reşat Dermanver’in kızı Ayda Dermanver dert yandı. Rahmete kavuşan üyelerimizin basın yolu ile ilan edilmesi hadisesi terk edilmiş. Vefat eden üyelerimize peşleri sırası medyada ilana rahmet ve yakınları camiamıza sabır ve başsağlığı dilemek geleneksel bir adettir. Bu geleneğe devam edilmelidir.
 
Başkanımız Ali Koç: Sayın Derviş Köksal Özbek de kendine has üslubuyla bir kısım soru, bir kısım düşüncelerini paylaşmış. Sondan başlayalım. Burada bir yanlışınız var. Ayda Hanımın da yanlışı var. Bizler vefat eden YDK üyeleri için gazetelerde ilan almaya devam ediyoruz. Sadece ilanı verdiğimiz mecra değişti. Sadece Sözcü Gazetesi’nde kulübümüzün ilanları çıkmaktadır. Dolayısıyla burada terk edilmiş bir durum söz konusu değildir. Bu uygulama aynen devam etmektedir sadece farklı bir mecrada devam etmektedir.
 
Hocamızın her zaman arkasında olduk. Sezon başında daha ligler başlamadan şampiyonluk algısı yapılmıştı. Sizleri birkaç kere uyarmaya çalıştım, kamuoyunda bununla ilgili düşüncelerimi paylaştım. Zaten bunun altındaki felsefe de ilk tökezlemede önce hocayı sonra yönetimi sonra da futbolcuları yerden yere vurmaktı. Bunu da gördük fakat bizim aklımızın ucundan hoca değişikliği geçmedi. Sosyal medya önemli bir mecra aynı zamanda iyi okunması gereken bir mecra. Size şöyle bir örnek vereyim; biz ilgili arkadaşlarımız yakından takip ediyorlar ama hangi kararı alacağımızı, hangi adımı atacağımızı kesinlikle sosyal medya üzerinden kurgulamıyoruz. Ne hikmetse benim telefonun çok kişinin elinde var, doğal olarak yüzlerce, binlerce mesaj alıyorum gerek kazandığımız maçlardan sonra daha çok kaybettiğimiz maçlardan sonra. Şu zihniyete örnek vermesi için söylüyorum, en küçük bir tökezlemede sistematik olarak üzerimize gelen gruplar, hesaplar var, bir de samimi taraftarlarımız var, samimi düşüncelerini, duygularını paylaşanlar var. Bunlardan bir tanesi işler yine kötü giderken kötü dönemde hocamız gitsin, başka bir hoca gelsin diyor. Aynı kişi geçmişte ne yazmış diye baktım. Aynı kişi 1,5 sene evvel bugün bizim hocamız gitsin, diğeri gelsin dediği diğeriyle ilgili 1 sene evvel o hoca bizde görev başındayken onu yerden yere vuruyor, ‘onu atın bununla olmaz’ diyor. Böyle bir yaklaşım, zihniyet tarzı var sosyal medyada. Adımlarımızı atarken her şeyi, her bilgiyi, düşünceyi, duyguyu göz önünde bulunduruyoruz ama sonuçta kendimizi bu gibi son derece değişken, genellikle belli bir yaş grubunun altında olan düşüncelerle beslemiyoruz. Dolayısıyla Erol hocamızın görevden alınması eğilimi diye bahsediyor Sayın Özbek, böyle bir eğilim hiçbir zaman olmadı. Bu eğilimin nereden pompalandığını birazcık bu dijital haritayı, medya haritasını anlarsanız sebeplerini görürsünüz. İnşallah hep beraber sezon sonunda muvaffak oluruz.
 
Keşke finansal sıkıntılarımız tamamen çözümlenmiş olsa. Hayır, henüz değil. Daha çok uzağındayız. Ama hiç olmazsa yeni yük getirmiyoruz ve bir şekilde gemiyi limana doğru götürmeye çalışıyoruz. Ama daha gidecek çok yolumuz var. Sayın Özbek’in dediği gibi doğru adımlar attığımız bir gerçektir. İnşallah bu doğru adımların meyvelerini 3-5 sene sonra biz olalım olmayalım, kulübümüz, camiamız görürler.
 
Ahmet Kıvanç Turancı: 80’li yıllarda Kulübümüzde spor yapmış eski bir kürekçiyim. O yıllar spor yapma imkânlarının şimdiye göre çok daha kısıtlı olduğu yıllardı. Böyle bir dönemde Fenerbahçe Spor Kulübü bizlere inanılmaz imkânlarla spor yapma olanağı tanıdı. Fenerbahçe Kulübü sayesinde genç yaşta spor kültürü ve sevgisiyle yoğrulduk ben ve arkadaşlarım. Bu nedenle de hem Fenerbahçe Spor Kulübüne hem de her dönem amatör şubeler bayrağını aynı şevkle taşıyan tüm yöneticilerimize minnet duyuyorum.  Kulübümüzün şu anki yönetiminin de bu konudaki hassasiyetini yakinen takip ediyorum. Amatör Şubelere verilen önem için Sayın Yönetimimize de teşekkürlerimi sunmak istiyorum.  Amatör Şubelere verdiği önemle en mühim sosyal sorumluluk projesini gerçekleştirdiğimiz için de Fenerbahçe ile gurur duyuyorum.
 
Başkanımız Ali Koç: Sayın Ahmet Kıvanç Turancı’ya duygu ve düşüncelerini paylaştığı, bizi desteklediği ve motive etiği için teşekkür ediyorum. Bizi diğer büyük kulüplerden ayıran, rakiplerimizden ayıran mevzu, mücadele ettiğimiz her branşta –takım branşları olsun, bireysel branşlar olsun- en tepeye oynamak veya mücadele etmek için bütün sınırlı imkanlarımıza rağmen elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Az kişi bunu gündeme getiriyor, az kişi buna değer veriyor. Çoğunluk futbola odaklanmış. İnşallah futbolda da başarı olacak ama şunu bilmenizi istiyorum; basketbolda, voleybolda ve diğer tüm branşlarda kulübü bu seviyede tutmak, bu seviyede mücadeleci yatırımlar yapmak daha ne kadar sürdürülebilir ben de emin değilim ama şu ana kadar şunu söyleyebilirim; biz tüm alanlarda tepeye mücadele etmek için elimizden gelenin en iyisini yapıyoruz. Biraz evvel Burak Bey anlattı, olimpiyatlarda 11 sporcumuz, inşallah bu 20-25’e çıkacak. Biliyorsunuz her olimpiyatlarda Fenerbahçe en ok sporcu yollayan kulüp. Bunların bizim için değeri çok büyük ama bu değeri başkalarının da görmesi gerekiyor. Bizim gibi kulüpler, genç Cumhuriyetimiz kurulduğunda sporu yaymak için, sosyalleşmeyi yaymak için büyük yük alan kulüplerimizin 21. yüzyıla geldiğimizde daha fazla desteklenmesi, kıymet verilmesi gerektiği aşikardır. İnşallah Ahmet Kıvanç Turancı gibi önemli mevkide olan insanlar da, bürokratlar, siyasiler de bu 3 büyük kulübün Türk sporuna yaptığı hizmetin değerini, kıymetini daha iyi anlarla ve gereken desteği bizlere verirler.
 
Suat Hoşcanlar: Sayın kulüp başkanım, sayın divan başkanım ve sayın üyeler kulübümüz bir spor kulübüdür. Ancak üyeler arasındaki sosyal dayanışmayı artırmak için kulüp içinde sosyal komite kurulsa bu komite vasıtası ile müzik koro faaliyetler ve kültür gezileri vs gibi organizasyonlar tertiplerse üyeler arasındaki sevgi ve dayanışmanın artacağını düşünüyorum.
 
Bu konu için Suat beye teşekkür ederim.
 

Başkanımız Ali Koç, bu soruyu cevaplaması için Üye İlişkilerinden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyemiz Sevil Zeynep Becan’a yönlendirdi.
 
Yönetim Kurulu Üyemiz Sevil Zeynep Becan: “Teşekkür ederim. Çok yerinde bir soru sormuşsunuz. Bizim de arzumuz Üye İlişkileri departmanıyla birlikte üyelerimizin daha fazla sosyal etkinliklerde bir araya gelmeleri. Hatta üyelerimizin içerisinden özellikle sanatla uğraşanlar veya farklı alanlarda yetkinlikleri olan üyelerimizi bir araya getirmek ve diğer üyelerimizle buluşturmak. Bu kapsamda çalışmalarımız var, hazır. Pandemi dolayısıyla hayata geçiremedik maalesef. İzleyenler fark etmişleridir. Örneğin üyelerimizden oluşan bir tango orkestrası 29 Ekim’de televizyonumuz aracılığıyla sizlere bir konser izletmişti. Diğer bir etkinliğimizde yine Kadıköy Belediyesi’yle operadan bir etkinliğimiz olmuştu 29 Ekim’de. Bunları devam ettirmeyi çok arzu ediyoruz. Bu komiteleri oluşturmayı çok arzu ediyoruz. Önümüzdeki günlerde özellikle pandeminin kalkmasına yönelik hazırlıklarımız daha da yoğunlaşarak ve üyelerimizi de bilgilendireceğiz”.
 
Zafer Uzunoğlu: Nisan 2021 de yapılması gereken Yüksek Divan Kurulu Başkanlığı ve yönetimi seçimleri ile Mayıs ayında yapılması gereken, başkanlık ve yönetimi seçimlerinin yapılıp yapılmayacağı, yapılacaksa nasıl, hangi şartlarda yapılacağına dair bizleri bildirmenizi rica ederim.
 
Başkanımız Ali Koç: Zafer bey teşekkür ederiz. Çok önemi bir konuya değiniyor. Şimdi bu konuda Erol bey biraz daha detay verecek ama ben düşüncelerimi paylaşmak istiyorum. 2018 Haziran ayında burada bir seçim yaptık. 21 bin kişi oy kullandı ama herkesi toplarsanız güvenlik, çalışanlar falan 22-23 binin üzerinde insan sahaya girdi, çıktı. Ondan sonra sahayı toparlamamız aylarca zaman aldı. Ondan beri üye sayımız da artmakta. Bizim yönetim olarak tekrar böyle yoğun bir genel kurulu statta yapmayı istemiyoruz. Çünkü çok tahribat gördü sahamız. Nerede yapabiliriz bu şartlarda? Ülker Spor ve Etkinlik Salonu da yeterli gelmiyor 20 bin ve üstü herhangi bir seçime. Bu bağlamda çalışmalar yaptık. Bunun sütüne bir de covid olayı gelince pandemi dolayısıyla biliyorsunuz genel kurullar yapılamıyor. Mali Genel Kurulumuzu 3-4 defa ertelemek durumunda kaldık. Galatasaray Spor Kulübü seçim yapmak istedi izin alamadı. 20.21’de aşı hayatımıza giriyor ama şartlar ne kadar değişecek veya 4-5 ay sonra seçim zamanı geldiğinde seçim yapabilecek bir normalleşmeye ulaşacak mıyız o da belli değil. Tüm bunları göz önünde bulundurarak ama pandemiden de bağımsız olarak elektronik genel kurul yapılması için yoğun bir çalışma yaptık. İlgili bakanlıklarla bürokratlarla danışmanlar tuttuk, onlar gerekli hazırlıkları yaptı. 2012 yılında halka açık şirketlerimiz artık genel kurullarını elektronik ortamda yapabiliyorlar. Yani yatırımcılar, hissedarlar o şirketlerin genel kurullarına katılmak için illaki fiziken orada bulunmak durumunda değiller. Bu da devletimizin sağladığı bir yazılım üzerinden yapılıyor. Son derece de başarılı bir uygulama oldu. Bu bağlamda biz bunu derneklere nasıl kurgularız, uygularız diye çalışma yaptık. Bu istendiği takdirde haziran ayına yetişebilir, istendiği takdirde. Çok da zor bir süreç değil. Görüşmelerimiz devam ediyor. Erol Bey size şimdi bilgi verecek ama Fenerbahçe Spor Kulübü gibi 35-40 bin üye sayısına gelen kulüplerin ya da derneklerin diyelim, dernek yapılarının artık ‘Elektronik Genel Kurul’a geçmeleri gerekiyor. Hem fiziki şartlardan dolayı hem de Fenerbahçe gibi dünyaya yayılmış bir kulübün hem ülke çapında hem dünya çapında oy kullanmak için Amerika’dan, İsviçre’den, Avustralya’dan vs. Kayseri’den, Urfa’dan gelmek zorunda olmaması diye düşünüyoruz. Ve bu çağın imkanları bunu mümkün kılmak için çok uygun. Biz, gerekli başvuruları yaptık, artık top aslında devletimizde. Spor Bakanlığı ile de görüşmeler yaptık. Tekrar söylüyorum; istendiği takdirde bu formata geçmek son derece mümkün, hem teknolojik olarak hem de hukuken Erol Bey arzu ederseniz siz bu konuyla ilgili detayları, attığımız adımları paylaşırsanız memnun olurum.
 
Başkan Yardımcısı Erol Bilecik: Sayın Başkan, sizin de hazirun ile paylaştığınız gibi bu aslında Türk kamuoyunun özellikle şirketlerde veya yapılarda genel kurul sistemine alışık olunan bir düzen. Yaklaşık 8-9 yıldır bu uygulama son derece başarılı bir şekilde devam ediyor. O bakımdan spor kulüplerinde daha fazla gereklilik olan bir yapı. İsterseniz sadece onu ‘hibrit’ sistem dediğimiz ister normal katılım artı elektronik bir ortamda, isterseniz sadece elektronik genel kurulda yapılabilme anlamında. 2012 yılında da buna çok karşı çıkanlar vardı. Halka açık şirketler hatta zorunluluk haline getirdi, bu yapı. Şu an spor kulüplerinde de bir inceleme, bu anlamda farklı bakışlar zaman zaman söz konusu olabiliyor ama bu yapıldığı takdirde emin olun bütün harizunla da memnuniyetle paylaşıyorum ki dünya genelinde spor kulüpleri adına bir devrim olur. Çünkü hiçbir ülke yok ki birebir bu anlamda A’dan Z’ye elektronik genel kurulu, bütün birimlerinde çalıştırmış bir şekilde. Biz bu anlamda dünyada da bir ilk olabiliriz. Fenerbahçe Spor Kulübü olarak bunu sizin de ifade ettiğiniz gibi Sayın Bakan’a arz ettiğimiz zaman hakikaten spor kulüpleri tarihinde de bir devrim olur. Ayrıca şunu büyük bir memnuniyetle söyleyebilirim ki burada zaman zaman özellikle elektronik işlemlerde biraz tecrübesi az olan Sayın Üyelerimiz şunu soruyor olabilirler; ‘bu kolay bir sistemi midir? Bunun elektronik oylama sırasında ya da genel kurullar sırasında girişi kolay mıdır? Oylamalarımızı nasıl yaparız?’ gibi. Ben buradan bütün gönül rahatlığıyla şunu söyleyebilirim ki, son derece kolay bir uygulama olacağı konusunda en ufak bir şüphe etmeye gerek yok. Hatta herhangi bir e-ticaret sisteminde herhangi bir alışveriş yapmaktan en az 10 kat daha kolay olan bir sistem. Ya da bankadan bir yerden bir yere transfer etme deneyiminiz varsa bunlardan çok daha kolay. Bu konuda gerçekten bütün devlet yetkilileri özellikle Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi başta olmak üzere muazzam derecede desteklerini alıyoruz. Burada bütün konu ana nokta olarak ilgili olan daha doğrusu üyemizin kendisini sisteme Fenerbahçe Kongre Üyesi olup olmadığı konusunda yetkinliğini bu anlamda bir testini yapmak veya bunun yapısını ispatlıyor olmak. Bu konu da zaten esas konu. Bundan sonrası tamamıyla ilgili olan kararları katılma ya da katılmama noktasında devam edecek. Hakikaten işin altyapısı itibariyle arkadaşlarımız fevkalade iyi bir noktaya geldiler. Hazirana kadar dediniz ama emin olun bu konuda ilgili mevzuat değişikliği olduğu takdirde birkaç ay sonra bile biz rahatlıkla böyle bir genel kurulu yapabiliriz ve paylaşabiliriz.
 
Başkanımız Ali Koç’un, Erol Bilecik’e sorusu: Bu sistemin gerçekleşebilmesi için devletimizin hangi mercilerinin onay vermesi gerekiyor?
 
Erol Bilecik: Sayın Başkan, durum şöyle: Bizim spor kulüpleri olarak bakıldığı zaman tabii ki birçoğumuzda dernek yapısı var, bir kısmımızda bu anlamda A.Ş. yapısı var. Ben, dernek yapısının daha ağırlıklı olduğun düşünerek yani herkesin dışarıdan baktığı zaman İçişleri Bakanlığı’nın yine bir onayı lazım ama esas Spor Bakanlığı’nın altında olan genel bir ekip mevzuat değişikliği lazım. Bu mevzuat değişikliği onaylandıktan sonra ilgili olan kulüpler kendi tüzük değişikliklerini yapmak zorundalar. Nihayetinde o kolay bir iş. Bundan sonra bir yazılım altyapısı. Ben bunu şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki, bu konularda az tecrübesi olan bütün spor kulüplerine de Fenerbahçe Spor Kulübü yazılım altyapısı olarak, database yönetimi vs. elinden gelen yardımı sonuna kadar memnuniyetle yapar.
 
Başkanımız Ali Koç: Şurada yanlış bir intiba olmasın; ‘Elektronik Genel Kurul’ derken fiziken yapılmayacağı anlamına gelmesin. İsteyen evinden, şehrinden, ülkesinden oy verebilir; isteyen gelip sandıkta oy verebilir. Bu sisteme geçmekle eski sistemi tamamen kaldırmayı kesinlikle kast etmiyoruz. Ama bu sisteme geçerek fiziken katılımı mümkün olduğu kadar azaltmaya çalışıyoruz. Tabii bunun en önemli şeyi suiistimale açık olmayacak şekilde düzenlenmesi. O da halka açık şirketlerde olduğu gibi devletimizin sağlayacağı bir yazılımla. Teşekkür ederiz.
 
Adil Bilgili: 2018 Faaliyet raporunda kulübümüz iştiraki aktif gençlik sportif yatırım A.Ş’nin Ataşehir de 39.700 metrekare arsası üzerinde yapılacak hasılat paylaşımlı projeden 230 milyon TL sermaye bedeline ilaveten 165 milyon, Toplam 395 milyon TL’nin Sun Doğal Gıda ve Sanayi AŞ’ye ödeneceği belirtiliyor. Kenan Evren Lisesi arazisinin üst kullanım hakkı 2020 yılında alınmıştır. Kulübümüzün mali tablosu karşısında yükseltilme potansiyeline sahip her iki arsanın değerlendirilmesi ve projelendirilmesi konusunda nasıl bir yol izlenecektir?
 
Başkanımız Ali Koç: Sayın Adil Bilgili’ye teşekkür ediyorum. Kenan Evren’le ilgili görüşlerimizi biraz önce ifade ettim. İki arsanın değerlendirilmesi ve mali anlamda katkı sağlama düşüncenize aynen katılıyorum. Az önce de ifade ettiğim gibi yepyeni gelir kalemleri geliştirmemiz gerekiyor. Bunlardan bir tanesi Kenan Evren Lisesi’dir. Bunula beraber Ataşehir’deki arazimiz çok kıymetli bir arazidir. Bilhassa Ataşehir’e baktığımız zaman öyle bir yapılaşma var ki orada yegane boş kalan büyük arazilerden, parsellerden biridir. Burada Ülker Grubu’yla, büyük destekçimiz Ülker Grubu’yla beraber hareket etmemiz gerekiyor. Bizden önce yapılan anlaşmaya göre geçen haziran ayına kadar burada bir proje yapılmadığı takdirde bizim 230 milyon TL Ülker Grubu’na aktarmamız gerekiyordu. Sayın Murat Ülker ile yaptığımız görüşmeler, konuşmalar çerçevesinde bu süreyi uzattık. Buna da anlayışı ve hassasiyeti için teşekkür ediyorum. Sadece bu konuda değil her daim başta Fenerbahçe’ye ama genelde Türk sporuna verdikleri destek için onlara teşekkür ediyorum. O projede ne yapacağımızı beraber kararlaştırmak durumundayız. Proje mi geliştiririz, yoksa araziyi satıp hiç proje riski almadan mı ilerleriz, onu zaman gösterecek. Ama dediğiniz gibi mali tablolara faysa sağlayacak iki önemli fırsat.”
 
Adil Bilgili: Amatör sporları teşvik yasasına göre profesyonel sporculardan kesilen ücret vergilerinden kulübümüze 2018 yılında 29 milyon TL teşvik bedeli verilmişti. 7193 sayılı yeni bir kanunla yeni yönetmelikle Maliye Gençlik ve Spor Bakanlığı’na %30 kısıtlama yetkisi dağıtımda yeni kriterler getirildiğinden amatör şubeler için önemli bir finans kaynağı daraltılmış olacaktır. Bu konuda görüş ve düşünceleriniz?
 
Başkanımız Ali Koç: Adil Bey, çok önemli bir noktaya değiniyor. Şöyle saat gibi çalışan bir sistem Sayın Cumhurbaşkanımızın onayıyla yürürlüğe girmişti. Neydi bu? Futbolcular için ödediğimi stopajlar ay sonunda iade ediliyor, 5 ila 7. gün arasında yani 8.gün olmuyordu. Saat gibi çalışan bir sistemdi. Ve bu amatör şubelerimiz için can suyu niteliğindeydi. Sebeplerini halen anlayamadığımız henüz anlayamadığımız nedenlerden dolayı bu uygulama geçen sene durduruldu. Gerek Kulüpler Birliği olsun, gerekse Kulüpler münferit olarak olsun bu konuda temaslarda, girişimlerde, ricalarda bulunuldu ama 1 seneyi kaybettik. Yeni bir mevzuat çıktı. Bu yeni mevzuatta %70’in iade edileceği, %30’unun da belli kriterlere bakılarak dağıtılacağı söyleniyor. Nasıl dağıtılacağı, hangi kriterlerin kullanılacağı, hangi zaman içinde dağıtılacağı belli değil; ayda bir mi, üç ayda bir mi, altı ayda bir mi? Yalnız size şunu söyleyeyim; 70 ila 90 Milyon TL’lik bir kaynak kulübümüze geri geliyordu ve geçen sene bu kaynaktan mahrum kaldık. Şimdi kulüplerimizin içinde bulunduğu durumu şöyle bir özetleyelim: tüm olumsuzluklar aslında üst üste geliyor. Zaten kulüplerimiz finansal anlamda ciddi anlamda dar boğazdalar. Bunun üstüne kur hareketleri belimizi büktü. Niye büktü? Harcamalarımızın aşağı yukarı %80’i yabancı para birimi, gelirlerimizin neredeyse %100’ü Türk lirasından. Dolayısıyla aleyhte olan her türlü kur hareketinde biz zarar görüyoruz. Üstüne bir de pandemi geldi. Pandemiden dolayı maç günü bilet satışları, kombine satışları ve loca satışlarından büyük kaybımız oldu. Onun üstüne bir de yayıncı kuruluşun hazmetmekte son derece zorlandığımız ikinci sene üst üste yayın pastasında indirimi talep etmeleri ve bu taleplerinin makul olmamasına rağmen içeriden gördükleri destekle makul hale gelip pastanın küçültülmesi, küçülen pastanın eskiden 18’e bölünürken artık 21’e bölünüyor olması. Burada da ciddi kayıplara uğradık. Bunun üstüne bir de vergiler %20’den 40’a çıktı. Sıkıntılı bir zamanlama olduğunu düşünüyorum çünkü saydığım bütün bu olumsuzluklar varken üstüne bir de bu geldi. Bir de bunun üstüne stopaj iadesi. Yani stopajdan aldığımız iadelerden de mahrum kalınca tahmin edersiniz ki bilhassa 3 büyük kulüp için, bilhassa futbol dışında pek çok branşı olan büyük kulüplerimiz için ne kadar sıkıntılı bir durum olduğunu tahmin edebilirisiniz. Stropaj iadesi bu nedenle çok çok önemliydi. Yani ne demek istiyorum; finansal açıdan bütün olumsuzluklar zaten sıkıntılı olan kulüpler için üst üste geldi. O yüzden devletimizden, diyeceksiniz ki ‘hep devlet devlet devlet diyorsunuz.’ Evet, diyoruz. Ama sonuçta buralar kar için yapılan işler değil, buralar, bizim yaptığımız işler sosyal sorumluluğu olan işler. Evet, yanlış yatırımlar, yanlış transferler, kaynakların doğru harcanmaması bunların hepsi yaşandı ama bugün, bu büyük kulüplerin başında olan insanlar ne bu mevcut tablodan sorumludur ne de bu insanlar mevcut tabloyu iyileştirmek için de ellerinden gelenin en iyisini yapmaya, büyük fedakarlıklar yapmaya, camialarını hareket geçirip onlardan destek almak için ellerinden geleni yapmaktadırlar. Hal böyleyken bütün bu olumsuzlukların üst üste 1 sezon içerisinde yaşanıyor olması, bunları 1 sezon içerisinde tecrübe ediyor olmamız bizlerin hayatını son derece zorlaştırmıştır. Bunu da burada Adil Bilgili’nin stopajla ilgili sorusuna istinaden söylüyorum. Son olarak stopaj bu kadar iyi çalışırken niye durdurulduğunu anlamadık. Niye yerine yeni mevzuatı koymak 1 sene geçti? Çıkan mevzuatı da bir nebze anladık ama yoruma açık, noktaları çok bilhassa %70 hangi takvim çerçevesinde ödenecek, %30 hangi kriterlere göre verilecek. Bize diyorlar ki, ‘siz merak etmeyin, siz zaten Olimpik branşlara da çok yatırım yapıyorsunuz. O yüzden o %30’da size gelecektir.’ Yaşayarak göreceğiz.”
 
 Adil Bilgili: 2018 faaliyet raporunda not 2’de yüksek maliyetli tecrübeli oyuncuların sözleşmelerinin yenilenmeyerek maliyetin kontrol altında tutulmasının hedeflendiği belirtiliyor. Oysa tecrübeli yaşı ilerlemiş şöhretlerini pazarlayan oyuncuların 2019-2020 yıllarında da transfer edildiği görünüyor. Öte yandan son 20 yılda 21 teknik direktör değişimi, altyapıdan takviye yerine çok sayıda futbolcu transferi ile Fenerbahçe’ye özgü takımdaşlık ve aidiyet duygusu zayıf kalmış. Yaşanılan başarısızlıkların maddi bedelini boş sırmanla büyütmüştür. Futbol takımı sistem, istikrar ve disiplin ilkeleri bütünlemesiyle yönetildiği takdirde başarı düzeyi yükselecektir.
 
Başkanımız Ali Koç: Son görüşlerinize katılıyorum.
 
 Yakov Taylan: Taylan ailesi olarak bizler özellikle rahmetli babam Fenerbahçe’li Manol Taylan bu kulübün tarihinde yer almıştır. Siz başkanım Ali Koç Bey seçime giderken her zaman yanınızda olup elimden geldiği kadar size yardımcı olmaya gayret etmiştim. Hatırlarsanız gün içinde 4-5 defa bile sohbetler etmiştik. Bunlar tabi teferruat. İki senelik inişli çıkışlı sezonlar geçti gitti sonunda bana göre çok önemli bir adım atarak Erol Bulut kardeşimizi göreve getirdiniz. Lütfen kendisine sonuna kadar inanınız ve daima yanında olunuz işler kötü gitse bile, ben spor geçmişimde 2 federasyonda birden görevlerde bulundum yaklaşık olarak 2.000 sporcunun idareciliğini yaptım. Bunların içinde Emre Belözoğlu, Erol Bulut ve Volkan Demirel bile var. Bir de size bir sorum var acaba seçimi kazandıktan sonra benimle bazı ortamlarda ve cenazelerde yan yana geldiğiniz günlerde bana soğuk davranmanız dikkatimi çekti. Cevap verirseniz sevinirim vermezseniz de canınız sağ olsun. Ben hep yanınızda duracağım.
 
Başkanımız Ali Koç: Sayın Yakov Taylan’a çok çok teşekkür ederim. Biz Erol Hocanın arkasındayız, sizin görüşlerinize de aynen katılıyorum. Bugüne kadar verdiğiniz destekler  için de teşekkür ederim. Ancak çok üzüldüm, sorunuzun son kısmında ‘yan yana geldiğimiz günlerde soğuk davranıyor’ demişsiniz. Soğuk davranıyorsam bilerek değil bilmeyerektir. Benim öyle kimseye karşı soğuk ya da kibirli davranışım olmaz, olamaz. Tamamen göz ardı etmişimdir. Dolayısıyla burada herkesin önünde sizden özür diliyorum sizi kırdıysam ama bilerek yapılmış bir şey değildir. İnşallah en kısa zamanda telafi ederiz.”
 
Muzaffer Özkan: İstanbul Menkul Kıymetler borsasında 40’a yakın şirket halka açıldı ve açılacak. Talebin yoğun olduğu böyle bir dönemde yukarı ivmelenen borsada Fenerium’un halka arzının yapılmasının tam zamanıdır diye düşünüyorum. Bu konuda yönetime tavsiyede bulunmak istiyorum.
 
Başkanımız Ali Koç: İyi bir fikir ama katılmıyorum. Halka arzın getireceği gelir ekstra kaynakla, halka arzın getireceği yükümlülükler, regülasyon, mevzuat ağırlığı bunun bence çok gerçekçi bir yaklaşım olmadığını gösteriyor. Elimizde olsa halka arzı bile zamanında yapmamamız gerekirdi. O zaman yanılmıyorsam 25-30 milyon dolarlık bir gelirimiz olmuştu. Ama halka arzın bugün bize getirdiği yükümlülükler çok daha ağır. Bu yüzden Fenerium’un halka açılması konusunda da ben değil bizler benzer düşüncede değiliz.
 

Muzaffer Özkan: Sayın Ali Koç ve yönetiminin çocuklara bırakacağı en büyük mirasın Koç Holding Patronluğu, TÜSİAD Başkanlığı, Koç Genel Müdürlüğü değil Fenerbahçe Yönetim Kurulu sıfatı olduğunu hatırlatmak istiyorum. Bu sebeple yanlış politikalarla küstürdüğümüz eski başkan efsane başkan Aziz Yıldırım’la iletişime geçilmesini talep ediyorum. Ben kendisiyle bu konuda randevu talep ettim. Bu talebim kabul gördü 15 dakika kabul etti 2.5 saat görüştüm. Görüşüm kalbi istiyor mantığı istemiyor. Bu konuda Divan bana yetki versin gerekirse dayak yemeye hazırım 3 veya 5 kişilik grupla aracı olup bu konuyu çözeceğimi taahhüt ediyorum.
 
Başkanımız Ali Koç: İki soru mudur, görüş müdür, bilmiyorum. Bizim Başkanımız Aziz Yıldırım ile hiçbir sıkıntımız yok bizim tek sıkıntımız biz birkaç defa iletişim kurmaya çalıştık, muvaffak olamadık. Bir denersin, iki denersin, üç denersin ondan sonra da bir yerde bırakırsın. Medeni insanlarsak bir araya gelebilmemiz lazım. Sonuçta buradaki asgari müşterek Fenerbahçe’yse ve hepimiz Fenerbahçe’nin başarısı için gönlümüz, kalbimiz atıyorsa buluşmak bu kadar zor olmaz. Siz hangi politikalardan bahsediyorsunuz tam anlamış değilim. Yanlış politikalar yaptığımızdan bahsediyorsunuz. İsterseniz bir gün gelin kulübe anlatın. Siz kendinize bir görev istiyorsunuz, ‘müsaade edin ben şöyle yapayım, böyle yapayım’ diyorsunuz ama siz nasıl istiyorsanız öyle yapın. Biz her zaman diyaloğa açık insanlarız.
 
Muzaffer Özkan: Dünya ve futbol değişti scouting çok önemli scouting konusu eski profesyonel futbolculara entelektüel altyapısı olmayan futbolculara bırakılacak bir konu değil. Bu konuda talibim cebimden para koymaya hazırım.
 
Başkanımız Ali Koç: Bu konuda da tam ne demek istiyorsunuz bilmiyorum, anlamıyorum. Ama ‘talibim, cebimden para koymaya hazırım’ diyorsunuz. İlgili arkadaşlarımız var. Sayın Kemal Danabaş, Sayın Selahattin Baki, Sportif Direktörümüz Emre Belözoğlu onlarla görüşüp görüşlerinizi paylaşın. Bizler de burada kulübümüz adına fayda, katma değer sağlayacağına inanırsak sizin attığınız bir adıma biz on adım karşılık veririz. Ama scouting konusu sofistike bir konudur. Ama burada eski futbolcu da gerekir, istatistik bilen de gerekir, spor yöneticisi de gerekir. Burada önemli olan en optimum faydayı sağlayacak kabiliyetleri bir araya getirmektir.
 
Muzaffer Özkan: Son olarak mevcut yönetim kurulunun içinde uyumun olmadığı görünüyor. Bu uyumun sağlanmasını talep ediyorum.
 
Başkanımız Ali Koç: Ben sizinle aynı görüşte değilim.
 
 Haluk Kaynar: 5 yıldızlı formanın hazırlanması, üretilmesi, taraftara sunulması ve sonrası. Çünkü şampiyonluklar kazanırken, şampiyonluklar kaybettirilirken kazandığımız şampiyonlukları nasıl hile ve desiselerle elimizden almaya çalışan ''dahili ve harici bedhahları'' en yakından siz biliyorsunuz. Şimdi 0 28 şampiyonluğa sahip çıkmazsak, bundan sonra alacağımız her şampiyonluk tabii ki bizi çok mesut edecek, ama o 28 şampiyonluğun yanına konamadığı için yalnız şampiyonluklar olacaktır.
 
Fenerbahçe Zübeyde hanım kadın futbol şubesi. Sesleri 50 bin kişilik stadı doldurarak  dünyaya bir mesaj olan Fenerbahçeli kadınlar. Şimdi sessizce sizlere sesleniyor... Artık oynayarak seyrederek izleyerek daha fazla katılımcı olmak istiyorlar...
 
8 Mart dünya kadınlar günü. O  gün bir toplantı düzenleyin. O gün Fenerbahçe Zübeyde hanım kadın futbol şubesinin kurulacağının veya kurulduğunun, hazırlıklarının yapıldığının müjdesini verin Fenerbahçeli kadınlara ve tüm kadınlara 8 Mart Kadınlar Günü’nde ne kadar unutulmaz bir başlangıç ne kadar anlamlı bir ''HeForShe' 'olur. Yapılmış yapılacak en büyük transfer bu olacaktır üstelik bonservisler  elde, gönülden gönüle bir transfer ve umarım ve dilerim ki bütün Fenerbahçeliler önde Fenerbahçe Zübeyde hanım kadın futbol şubesi yöneticileri, oyuncuları olmak üzere  23 ocak 2022’de vefatının 99. Yılında  Zübeyde hanımın mezarı başında ona saygılarımızı  sevgilerimizi ve minnetlerimizi iletiriz.
 
Başkanımız Ali Koç: Haluk Kaynar Beye teşekkür ediyorum. Kadın Futbol Takımıyla ilgili görüşünü 24 Temmuz’daki YDK’da da ifade etmişti. Çok güzel bir öneri. Ben de o zamanki görüşlerimi ifade etmiştim. Ben de Kadın Futbol Takımımızın olmasını isterim. Ama bunun doğru zamanı ve yeri gelince. Kadın futbol, bizim geleneklerimize, ilkelerimize, hayat anlayışımıza uyan bir yaklaşım ama bunun için minimum 3 senelik bir sponsor olması gerekir ve Genel Kurul’dan da bunun izninin alınması gerekir. Bununla beraber 28.şampiyonluğumuzla ilgili zaten biz inançlı, istikrarlı, inatçı ve sabırlı bir şekilde çalışmalarımızı devam ettiriyoruz. İçinde bulunduğumuz dönem 4-5 ay sonra bitiyor. Ondan sonra varız yokuz belli değil. Bu süre içinde  ne kadar mesafe kat ederiz bilmiyorum ama bildiğim şu var ki haziranda seçilecek yönetim kurulu için kim olursa olsun çok iyi bir altyapı hazırladığımızı, bu yönde de devam edildiği taktirde er ya da geç sonuca ulaşacağımıza inanıyorum. Soru soran tüm üyelerimize teşekkür ederim. Sağ Mavibet olun, var olun, zahmet ettiniz bu soruları sordunuz.
 
Başkanımız Ali Koç, YDK üyelerimizin sorularını cevapladıktan sonra ise konuşmasına başladı.
 
Başkanımızın sözleri şöyle:
 
SAĞLIK ÇALIŞANLARINA TEŞEKKÜRLERİMİ SUNUYORUM
 
Ben şimdi çok uzatmadan birkaç önemli bulduğum konuya değinmek istiyorum. Hem Türkiye’de hem dünyada her anlamda çok zor bir yılı geride bırakıyoruz. Dünyada aralık ayında, ülkemizde mart ayında çıkan Koronavirüs salgını nedeniyle hayatımız alt üst oldu. İşe gitmekten çocuklarımızın okula gitmesine, seyahat etmekten tutun da boş salonlarda, statlarda maç oynamaya kadar… Bir nebze yeni normale de alıştık, inşallah çok fazla alışmayız. 2020-2021 yılını umutlarımızın yeşerdiği, normalleşmeye büyük adımlar attığımız bir yıl olur. Ama neresinden bakarsanız bakalım aşı da hayatımıza girdi evet ama 2020-2021 yılı da bu pandeminin gölgesinde devam edecektir. Burada bir kez daha sağlık çalışanlarımıza, bizler için hayatlarını riske eden tüm sağlık personeline, Sağlık Bakanlığımıza vermiş oldukları insanüstü gayret, mücadele, azim için Fenerbahçe Spor Kulübü adına bir kez daha teşekkürlerimi sunuyor ve bu süreçte vefat eden herkese, tüm ailelere başsağlığı diliyorum. Vefat edenlerin mekanı cennet olsun, ruhları şad olsun. İnşallah en kısa zamanda bu rakamlar iner.
 
BİRÇOK PERSONELİMİZİN AİLESİNDE VEFAT EDENLER OLDU, BAŞSAĞLIĞI DİLİYORUM
 
Fenerbahçe Spor Kulübü olarak bugüne kadar bu süreci iyi yönettiğimizi düşünüyorum. Personelimizde herhangi bir COVID vefatı olmadı. Ancak pek çok personelimizin ailesinde bir veya birden fazla COVID vefatları yaşandı. Onlara da başsağlığı, sabır ve kuvvet diliyorum. Ama böyle bir süreçten hep beraber geçiyoruz ve bizler de fiziken taraftarlarımızdan, kongre üyelerimizden uzak kalsak da tribünlerimiz, salonlarımız boş olsa da toplantılarımızda bir araya gelemesek de birbirimize oluşturduğumuz sımsıkı bağlarla her zaman birbirimize güç vererek bu sürecin içinde hayatımıza devam ettik. Sezon başında yine yoğun bir transfer sezonu geçirdik. İyi başladık, sonra 6 haftalık kötü bir dönemimiz oldu, sonra takımımız tekrar kazanmaya başladı. Ve şu an ilk yarının bitmesine 1 hafta kala liderle aramızda 2 puan var. Her yerde de ifade ettiğim gibi tüm takımlar inişli çıkışlı dönemler yaşayacaklar. Şu an öyle bir dönem giriyoruz ki hiçbir futbol takımının, hiçbir kulübün, futbolcuların alışık olmadığı çok yoğun bir takvim içine giriyoruz. Tekrar hatırlatmak istiyorum, geçen gün maçtan sonra da sordular; ‘bu saatte oynanır mı?’ diye. Sivas’ta -12’de oynadık ama şunu söylüyorum, hatırlatıyorum, ligimizin takvimi 5 hafta daha kısa. Niye? Geç başladık, erken bitirmek zorundayız 2021 Avrupa Şampiyonası için. Takım sayısı arttı. 6 hafta daha fazla oynamak zorundayız. Yani 5 hafta daha kısa takvim 6 hafta daha fazla maç. Dolayısıyla son derece yoğun bir takvim dönemine başladık. Bu da böyle devam edecek. Onun için kadromuzun derinliği, kıymeti bence ilerleyen dönemlerde daha iyi anlaşılacak Biz aslında anlamaya başladık çünkü beklediğimizin çok üstünde sakatlıklarla boğuşuyoruz, mücadele ediyoruz. Son maçımızda yedek kulübemize baktığınız zaman sakatlıkta ne seviyeye geldiğimizi net bir şekilde görebilirsiniz. Ama biz Hocamızla, Sportif Direktörümüzle, ilgili Yöneticilerimizle, ilgili arkadaşlarımızla Samandıra’da yaptığımız toplantılarda ve kamuoyundaki söylemlerde dedik ki ‘zamana ihtiyacımız var.’ Bu zaman belki sizlerin beklentisinden uzun sürüyor ama inanın ki iyi yoldayız, kırılma anlarının yaşanacağını biliyorduk. Bunu bildiğimiz için de Fenerbahçe’nin şimdiden şampiyon ilan edilmesiyle ilgili ‘uyanık olun, bu tuzağa düşmeyin, bu çok uzun bir yol, inişler çıkışlar olacaktır’ dedik. Niye bunu dedik? Çünkü başka kulüpler bizim yaşadığımız süreçleri yaşadığı zaman ki bir sürü kulüp var bunu yaşayan, ne onların hocası ne onların başkanı veya yönetim kurulu tartışmaya açılmıyor. En azından bizim kadar açılmıyor. Bu, Fenerbahçeli olmanın artısı mı eksisi mi, siz karar verin ama işte Fenerbahçe böyle bir yapı. Birbirimizi destekleyerek kırılma anlarından çıktık.
 
90’AR DAKİKALIK PERİYOTLARLA ŞAMPİYONLUK UMUDUNUZ YA DA ÜZÜNTÜNÜZ TAVAN YAPMASIN
 
Bu uzun, zorlu lig sürecinde sizlerden ricam özellikle genç taraftarlarımızdan ricam maçlık, 90’ar dakikalık periyotlarla şampiyonluk inançlarınızı, umutlarınızı veya üzüntülerinizin tavan yapmasını istemiyorum. Ne bir maçla şampiyon oluyoruz ne de bir maçla şampiyonluğu kaçırıyoruz. O yüzden daha büyük resmi görmenizi, daha uzun soluklu düşünmenizi rica ediyorum. Niye ben bunu rica ediyorum? Bana, Yönetimimize yaptığınız eleştiriler bizi pek etkilemez, zaten etkileseydi o kadar çok eleştiri yedik ki bugüne kadar burada olmazdık ama oyuncularımız, futbolcularımız, genç arkadaşlarımız evet onlar futbolcular ama her biri duyguları, düşünceleri olan insanlar ve onlar çok etkileniyorlar. Dolayısıyla sizden rica ediyorum, sezon sonuna kadar hep beraber sımsıkı birbirimize sarılmaya, tüm sporcularımıza sahip çıkmaya devam edelim.”
 
MESUT ÖZİL BİR FUTBOLCUDAN ÇOK DAHA ÖTE BİR MARKA
 
Ara transfer dönemindeyiz. Şu an 3 oyuncu ile ilgili net konuşabiliriz. Bunların bir tanesi Attila Szalai, onun bu hafta oynayabilmesini tahmin ediyoruz. İşlemleri bitti. Diğeri Bright Osayi-Samuel, onu da gelecekle ilgili büyük bir potansiyel olarak aldık. Attila’nın yaşı 23, Osayi’nin 23, ikisi de genç, başarıya aç, dinamik. İhtiyacımız olan bölgeleri dolduracak arkadaşlarımız. Hem sportif anlamda hem de ekonomik anlamda çok çok büyük beklentilerimiz var. İnşallah bu beklentiler gerçekleşir. Bu iki oyuncu da hocamızın özellikle hocamızın ve Sportif Direktörümüzün arzuları çerçevesinde transferler yapıldı. Mesut Özil var, ona geleceğim. Belki bir nokta atışı daha yapmamız gerekebilir. Buradaki esas amaç mevcut kadromuz ve yapacağımız dokunuşlarla yaz dönemine mümkün olan en az transferle bitirmek ve sezonu da tabii mutlu sona ulaşarak bitirmek. Evet, Mesut Özil. Mesut Özil’i renklerimize bağlamak için uğraş verdik, adım attık. Mesut’la ilgili, kariyeriyle ilgili çok fazla bir şey söylememem gerek yok. Yetenekleri, başarıları yani CV’si ortada. Onu tartışmaya bile açmıyorum. Arsenal2le kısa bir tatsız dönem yaşadı. Gönül bağlarının koptuğunu görüyoruz. Bu da bizim için bir fırsat oluşturdu. Bir rüya şu an gerçekleşmeye çok çok yakın bir durumda. Bugüne kadar Mesut’un ortaya koydukları hem saha içinde hem saha dışında ama özellikle saha içinde rekorları, aklı, becerisi zaten hepsi ortada ama bununla beraber bazı futbolcularda olduğu gibi Mesut Özil bir futbolcudan çok daha öte bir marka. Bu markanın Fenerbahçe Spor Kulübü’ne kavuşması ve bu markaya sahip olan kişinin çocukluğundan beri Fenerbahçe aşkı, sevdalısı olması bu transferin anlamını başka boyuta taşıyor. Ben yine evin oğlu diyorum. Üstüne basarak evin oğlu diyorum. Türk futboluna çok büyük yıldızlar geldi ama hiç bu seviyede bir isim, hiç bu seviyede Fenerbahçe taraftarı olan dünya çapında bir isim gelmedi. Beğenin, beğenmeyin, istediğiniz yere çekin. Evin oğlu geldi ve inşallah evin oğlu evinde başarılı olacaktır.
 
Şimdi bu marka Fenerbahçe Spor Kulübü’nü son 2-3 haftada bambaşka bir noktaya getirdi. BBC, SkySports, ESPN, Kicker, The Guardian, L’equipe dünya çapında neredeyse her gün bu konuda haber yaptılar. Kendisinin çocukluk aşkı ve hatta deyimiyle sadece çocukluk değil her daim gönlümde var olan Fenerbahçe tutkusu saha içinde vereceği katkılardan önce saha dışında katkı vermeye başladı ve bu adımla birlikte Fenerbahçe’nin eşsiz taraftarının heyecanını, Türkiye’nin hatta dünyanın gündemini belirleyen aidiyetini ve gücünü tüm bu süreçte bir kez daha övünerek, gurur duyarak yaşadık, gördük.
 
Biraz rakamlar vermek istiyorum. Flight Radar diye bir uygulama var. Zaman zaman transfer döneminde bu uygulamadan bazı uçaklar takip edilir kim geliyor, gidiyor diye. Bazen ticari uçuşta olan bir uçak transfer yapmaya gitti diye haberler çıkar ama bu uygulamanın ne olduğunu Mesut’un ülkemize gelişinde gördük. 1 milyon kişi tarafından 1 milyon 880 bin kere görüntülenmiş. Bir uçağı, 3,5-4 saatlik bir yolculuğu seyretmek nasıl bir duygu anlamıyorum ama 312 bin kere de aynı anda insanlar Flight Radar’da uçağı takip etmişler.
 
TWEETİMİZ DÜNYA SPOR TARİHİNDE TRANSFER TWEETİ OLARAK REKOR KIRDI
 
Sosyal medya hesaplarımızda 16 Ocak’ta başlamak kaydıyla 3 gün boyunca 3 ayrı hashtag yaptık. Bunların hepsi kısa sürede Türkiye’nin gündeminde ilk sıraya yerleşti. Bu etiketler kullanılarak 250 binden fazla tweet atıldı. ‘Gel gündüzle gece olalım’ paylaşımımız 608 bin beğeni aldı. Bu, dünya spor tarihinde en çok beğenilen transfer tweeti olarak rekor kırdı. Daha evvel bu rekor Cristiano Ronaldo’nun Juventus’a gitmesinde 531 bin sayısıyla elde edilmiş. 608 bin kişi bu transfere beğeni gösterdi. Mesut Özil transferiyle toplamda 45 milyon kişiye erişim sağladığımız hesaplanıyor. Google verilerine göre sadece Türkiye’de değil, dünyanın dört bir yanında; Almanya, İngiltere, Belçika, Endonezya, İtalya, Malezya, Singapur, Rusya, Nijerya, Vietnam olmak üzere bu transfer haberleri en çok aranan listelerde yer aldı.
Dünya futbolun en önemli paydaşı FIFA, Avrupa futbolunun patronu UEFA, resmi hesaplarında Mesut’un İstanbul’a gelişini gündemlerine aldılar.
 
Yani Fenerbahçe adını bir kez daha çok kuvvetli bir şekilde dünyaya bu transferle duyurmuş oldu.
 
Burada Türk spor medyasına da teşekkür etmek istiyorum çünkü ülkemizin adını duyuran bu transferin öneminin farkında olup bu transferi en sahiplenilmiş şekilde hakkıyla kamuoyuna sundukları için de Fenerbahçe Spor Kulübü adına spor medyamıza teşekkür ederim.
 
Bir rüya demiştik. Bu rüyanın hem onun hem de Fenerbahçe’nin ortak gerçeği olduğu ve gerçekleşmek üzere olduğunu söylüyorum. Niye hala gerçekleşmek üzere diyebilirsiniz. Bazı arkadaşlarım beni tenkit ediyor ama benim için nihai imzalar atılmadan hiçbir transfer gerçekleşmemiştir. Dolayısıyla şimdi hep beraber imza gününü bekliyoruz. İmza ne zaman diye soruyorsunuz. Karantinası Allah’ın izniyle testlerini yaptıktan sonra –bugün ve yarın 2 test yapılacak- bitecek ve ilk idmanının yarın akşam olmasını hesaplıyoruz, arzu ediyoruz.
 
FENERBAHÇE, MESUT’A BİR KEZ DAHA MESUT’UN KİM OLDUĞUNU DÜNYAYA GÖSTERME FIRSATI VERİYOR
 
Takımımızın gücüne güç katacak. Buna inanıyoruz. Sahada formamız için mücadele eden futbolcularımızla birlikte hiçbir takım bir futbolcudan oluşmuyor ne kadar star olursanız olun ama bütün futbolcularımız ne kadar değerliyse Mesut Özil’de Samandıra’ya ayak bastıktan sonra o da onlardan biri olacak. Birlikte güçlü bir Fenerbahçe için önemli bir rol üstleneceğini düşünüyorum. Biz onun parlak kariyeri, mütevaziliği, profesyonelliği ve Fenerbahçe’ye olan bağı ile sahada olmaya duyduğu özlemle çok başarılı olacağına inanıyoruz. Fenerbahçe Mesut’a bir kez daha Mesut’un kim olduğunu dünyaya gösterme fırsatını veriyor. Belki başka kulüplerde verirdi ama Mesut’un kalbi, gönlü buradaydı. Bu bizim için çok büyük bir avantaj.
 

MESUT’UN SAKATLIK PROBLEMİ YOK
 
Şunun da üstüne basmak istiyorum Allah’a şükürler olsun Mesut’un hiçbir sakatlık problemi yok. İngiltere mevzuatına göre de listede olmamasına rağmen her idmana A takımla çıktı. 11’e 11 maçlarda oynadı. Sadece maç eksiği var, onu da çok kısa zamanda giderecek. Sizlere bunu anlatırken şöyle bir soru sorulduğunu hissediyorum; Ne zaman oynayacak? Tabii  ne zaman oynayacağına tabii ki biz karar vermeyeceğiz, hocamız karar verecek. Mesut’un hazırlık durumu karar verecek. Eski hocasıyla konuştuğumda, ‘Ne kadar sürer?’ dediğim zaman 3 ila 4 hafta sürer demişti. Bakalım ne kadar sürecek? Benim şahsi düşüncem, kendi durumunu da bir nebze bilen biri olarak herhalde 2 hafta sonra yavaş yavaş maçlara girmeye başlar. İnşallah burada yanılmam.
 
Şimdi 2 sene evvel Fener Ol kampanyamızı yaparken bu konu gündeme geldi. Bu transferin gerçeklerinin, detaylarının nasıl oluştuğunu sizlere imza töreninde anlatacağız. Burada o detaya girmeyeceğim ama bu konu gündeme geldiği zaman kulübe gelen onlarca, yüzlerce, binlerce mesajlar, tweetler… ‘Siz Mesut’u alın, görün bakın biz ne kadar forma alıyoruz, kulübü ne kadar destekliyoruz size gösterelim Fenerbahçe’nin ne olduğunu’ demişlerdi. Şimdi o güne geldik. Bir kez daha Fenerbahçe taraftarının, camiasının fark yaratmasını sizler bizlere göstereceksiniz ümit ediyoruz. Evet, Fenerbahçe taraftarının her daim çorbada tuzu oluyor. Kulübüne iyi günde, kötü günde her anlamda destek veriyor ve bu camia sımsıkı birbirine sarıldığı zaman nelerle mücadele edebileceğini, neleri başarabileceğini dünyaya gösterdi, sadece Türkiye’ye değil. Bir kez daha kenetlenme zamanı. Bir kez daha kulübünüz sizin desteğinizi talep ediyor.
 
Biliyorsunuz Fener Ol yaptığımız zaman bir kulübümüzün eski yönetimi bizi hafif küçümseyerek böyle şey olur mu demişti. Bir diğer kulübümüz kumbaralara takıldı, bizimle hafif alay etti ama geldiğimiz noktada herkes kampanya yapıyor. Akıl akıldan üstündür. Onlar da bizim olduğumuz seviyeye geldiler, düşünceye geldiler. Niye önemsiyorum bunu? Çünkü bu tatlı bir rekabet. Birbirimizle rekabet edersek aslında birbirimizin de sağlayacağı faydayı taraftarlarımızı, camiamızı kamçılayarak arttırabilme imkanı var. Tatlı bir rekabet.
 
MESUT OL YAZIP 1907’YE SMS GÖNDEREBİLİRSİNİZ
 
Taraftarlarımız, gençlerimiz, büyüklerimiz, Kongre Üyelerimiz. Çok söylediniz, şimdi eyleme geçme zamanı. İmza töreni aşağı yukarı her şey yolunda gittiği takdirde salı günü hedefliyoruz. Salı olur, çarşamba olur. Şimdi bugün Fener Ol’u imza günü, burada imzalar atılana kadar Mesut Ol’a çevireceğiz. Fener Ol hala aktif. Mesut Ol yazıp 1907’ye SMS gönderebilirsiniz. En az 1 SMS rica ediyorum. İmkanı olanlardan onlarca SMS rica ediyorum. Telefon olmayan küçük çocukların babalarına, annelerine baskı yapıp SMS yollamalarını rica ediyorum. Bir rekor kıralım. Şu andan başlayacağız, imza gününe kadar; salı akşamı olur, çarşamba akşamı olur bakalım o güne kadar ne kadar SMS atacağız. Bakalım bu transferi isteyenler sözünüzün ne kadar arkasındasınız göreceğiz. Her zaman destek oluyorsunuz. Olmasanız da canınız sağ olsun ama bu kulübü, bu camiayı, bizleri ayakta tutan sizlersiniz. Haydi şimdiden başlayalım. Yönetim Kurulu Üyelerimiz ellerinizde telefonları görmüyorum. Başlayalım. Bununla ilgili iletişim yapacağız. İmza törenine 24 sata kala gaza basacağız. Tekrar Flight Radar’da olduğu gibi Fenerbahçe aidiyet duygusunun ne olduğunu gösterme zamanı gelmiştir. Sizlerden rica ediyorum. Tercihen Mesut Ol’a, istiyorsanız da Fener Ol’a şimdiden başlamak kaydıyla telefonlarınızı alın ve çorbada tuzunuz olsun. Galiba arkadaşlar yarın, ben pazartesi olsun istiyordum ama yarın bir sayaç konulacak. O sayaçtan da takip edebileceksiniz.
 
Desteklerinizi sizlerden rica ediyoruz. Bu transfer olmasa da her türlü desteğinize ihtiyacımız var ama bu transferden sonra özellikle desteklerinizi rica ediyorum. İnşallah hep beraber sezon sonunda utlu ve mesut oluruz.
 

EUROLEAGUE’DE SON 6 MAÇIMIZI KAZANDIK
 
Basketbol, voleybol ve kürek takımlarımız. Biraz evvel bahsedildi, burada çok detaya girmeyeceğim. Erkek Basketbol Takımı efsane hocamız Obradovic’in ayrılmasından sonra yeni bir yapılanmaya geçtik. Hem finansal imkanlar açısından yeniden yapılanmamız gerekiyordu hem de yeni hocamız geldi. Birkaç hafta iyi başladık sonra acaba çok mu yanlış yoldayız, yanlış transferler yaptık çünkü EuroLeague2de sıkıntılı günler yaşadık ama şu an geldiğimiz noktada toparlandığımızı ve sezon sonuna çok büyük umutlarla baktığımızı hem taraftarlarımızdan hem de takımımızdan, hocamızdan görüyorum. EuroLeague’deki son 6 maçımızı kazandık. Dün gece seyrettiğimiz Fenerbahçe Beko Basketbol Takımı aslında alıştığımız, dünyanın en güzel takımı diye adlandırdığımız takımımızdı. Ruhunu, mücadelesini, savaşmasını, kaybetmeme arzusunu son saniyeye kadar, son düdüğe kadar neler yapabileceğini gördük. Bir iki transfer yaptık, Marko Guduric evine döndü, onun dönmesiyle takım daha bir aile takımı havasına geldi. İyi gidiyoruz ve inşallah böyle devam ederiz. Bu sezondan büyük beklentilerimiz olmadan yola çıktık onu da söyleyeyim. Bu sezon yapılanma sezonudur. Geçmişte birazcık bonkör davranmışız sözleşmelerle. Daha az mali şartlarla kuvvetli bir takım kurulabileceğine inanıyoruz. Sertaç bey burada olsaydı takımı biraz anlatmasını isteyecektim, kendisi şu an dönüyor, burada değil ama onları dünkü mücadeleden dolayı, dünkü müthiş galibiyetten dolayı canıgönülden kutluyorum, başarılarının devamını diliyorum.
 
KADIN BASKETBOL TAKIMIMIZ DA MÜTHİŞ BİR HİKAYE YAZIYOR
 
Fenerbahçe Öznur Kablo Kadın Basketbol Takımımız. Onlar da efsane, onlar da müthiş bir hikaye yazıyorlar. Ligde 17’de 17 yaptılar. EuroLeague’de iki bubble sonrası altı maçın 5’ini kazandılar ve grupta birinci olarak çeyrek finale çıktılar. Geçen sezon aslında çok büyük beklentilerimiz vardı ama şampiyonlukları pandemi sürecinden dolayı gerçekleşmedi. İki alanda da şampiyon olabileceklerine inanıyorduk; hem ülkemizde hem Avrupa’da. Bu sene geldiğimiz noktada çok heyecanlıyız. Bilhassa son yaptığımız Alina transferiyle –Çukurova kulübüne de teşekkür ediyorum yapıcı yaklaşımlarından dolayı- inşallah bu sefer farklı bir sezon sonu olacak. Metin Sipahioğlu’na ve emeği geçen herkese teşekkürlerimi sunuyorum. Metin’le de konuşacaktık burada ancak Metin burada olmadığı için bize ekstra bilgi veremiyor.
 
Fenerbahçe Opet Kadın Voleybol ve Fenerbahçe HDI Sigorta Erkek Voleybol takımlarımız da hedeflerimiz doğrultusunda emin adımlarla yürüyorlar. İnşallah onlar da sezon sonunda başarılarıyla hepimizi gururlandıracaklar. Simla hanım burada olsaydı ona söz verecektim. O da 12.00’deki maça gitti, biraz evvel bizleydi. 15.00’te de Galatasaray’la kadın voleybol maçımız var.
 
Kürek Şubemiz geçen yılda olduğu gibi bu yılda başarılarıyla bizleri mutlu etmeye devam ediyorlar. Şubemizin sorumlusu Sevil hanım burada. Pandemi dolayısıyla zaten pek çok turnuva, yarış iptal oldu ama olanlarda da başarılarımız devam etmektedir.
 
Sevil Zeynep Becan: Teşekkür ederim, Sayın başkanım. YDK Başkanımızın da söylediği gibi Fenerbahçe bir spor kulübü. Bunların içerisinde kürek dediğimiz zaman Fenerbahçe tarihiyle neredeyse özdeşleşmiş bir branş. Çok özveri gerektiren bir branş. Pandemi sürecinde neredeyse hiç ara vermeden çalışmış, çalışmalarını kısmen evde, kısmen de fiilen de suda devam ettirmiş bir branş. Her zaman olduğu gibi de başarıları devam ediyor. Dün itibariyle Türkiye Kupası’nı kazandılar. Aslında hem Türkiye Kupası, hem Türkiye Şampiyonası normal şartlarda nisan mayıs aylarında oluyor. Ancak bu yıl olimpiyat seçmeleri bu aylarda yapılacağı için erkene alındı. O yüzden de hep olduğu gibi Sapanca Kırkpınar’da değil, Köyceğiz’de yapılıyor. Şampiyona önümüzdeki ay 13-14 Şubat’ta yapılacak. Bu arada şunu gururla söylemek istiyorum ki dün yapılan milli takım seçmelerinde 7 olan milli takım sporcumuz 15’e çıktı. Burada beni daha da gururlandıran 5 tane kadın kürek sporcumuzun milli takıma seçilmiş olması. Toplamda 15 milli sporcumuz oluyor. Bundan sonraki hedefe bakarsak benim ve Sayın Başkanımızın evvelki akşam bildirdiği gibi olimpiyat kotası almak. Ümit ediyoruz, mart nisan aylarında sizlere bu müjdeli haberleri verebileceğiz.
 
Başkanımız Ali Koç: Biraz evvel erkek voleybol takımımız 3-0 kazanmış. Mesut Özil’in de ilk testi negatif çıkmış. Güzel haberleri sizlerle paylaşmış olayım.
 
Tekrar bir konunun üstüne basmak istiyorum. Bizi diğer rakiplerimizle de karşılaştırın. Bu şekilde branşlarımızı, şubelerimizi ayakta tutmak ne kadar zor siz anlayın, anlatamam. Mevcut finansal sıkıntılarımıza rağmen tüm branşlarımızı tepeye oynar konuma getirmek, bu konumda tutmak, inanın çok çok güç. Bize bir 90 dakikalık futbol maçı sonucunda kızarken bunları da lütfen göz ardı etmeyin. Bir de belli kişiler ve hesaplar var. Belirli eski yöneticilerimiz var. Her kötü futbol sonucundan sonra kendilerini tutamayıp bana sorarsanız zevk içinde keyif içinde attıkları mesajlar var. Bu aralar hiç onlardan mesajlar görmüyoruz. Fenerbahçe’de bu kadar önemli gelişmeler varken.
 
MALİ KONULAR
 
Biraz mali konulara değinmek istiyorum. 30 Kasım 2020 finansal  tabloları açıklandı. 6 aylık mali tablolarımızı açıkladık. 1 Haziran 30 Kasım arasındaki. Bizimle birlikte geçtiğimiz hafta ve bu hafta diğer kulüplerde mali tablolarını açıkladılar ve baktığınız zaman bütün kulüpler zarar açıkladı. Ancak dönem zararına bakıldığında en düşük zararın Fenerbahçe’de olduğu görülmekte. Kötünün iyisi olmak çok övünülecek bir hadise değil ama biz 49 milyon TL zarar ederken, Galatasaray 209 milyon TL, Beşiktaş ise 228 milyon TL zarar etmiş. Aslında hepimizin durumu aynı. Onlar bizden kötü biz onlardan iyiyiz diye bir durum kesinlikle yok. Hatta vereceğim rakamlara baktığımız zaman biz daha kötü durumdayız ama 6 aylık baktığımız zaman Vedat Muriç ve Jailson’un bonservis satışlarından elde ettiğimiz 167 milyon TL tutarındaki transferler bize transfer artısı olarak zararımızı bir nebze diğer kulüplere göre düşük çıkartı. Buna rağmen borçları karşılaştırdığımız zaman en yüksek finansal borç taşıyan halka açık kulüp hatta halka açık demeye de gerek yok Türkiye’deki kulüp Fenerbahçe’dir. Fenerbahçe’nin borcu 2.3 milyar TL ilken Galatasaray’ın 1.6, Beşiktaş’ın ise aşağı yukarı 2 milyar. Bunlar halka açık bilgiler olduğu için söyleyebiliyorum.  6 aylık döneme bakıldığı zaman bu kadar yüksek finansla borcumuz olmasına rağmen ilave nakit kullanımımız olmamıştır. Bunu da üstüne basarak söylemek istiyorum. Bunlar yönetimin attığı adımlar, tasarruflar, transfer satışları, fedekarlıklar, camiamız, taraftarımızın destekleri vs vs  hepsini bir araya koyduğumuz zaman yeni kredi almadan burayı yüzdürmeye çalıştık. Son olarak da 2020 yılbaşından bugüne kadar aldığımız stratejik finansal kararlar ile 15 Ocak 2021 tarihinde epey zamandır bunu yapmak istiyorduk ama izin veriliyordu. Nihai izin alındı. 61.9 milyon Amerikan doları tutarındaki borcumuzu bir bankadaki borcumuzu Türk Lirası’na çevirmesi sonucunda ana finansal borçlarımızda 3 milyon dolara yakın bir seviyede azalmıştır. 3 milyon dolar büyük resimde bir şey değil ama doğru istikamette bir adımdır. Bununla beraber kur riskinden de büyük ölçüde bertaraf etmiş durumdayız, borçlanmada. Hala maliyetlerimizin %80’ı sözleşmelerden dolayı yabancı kurda.
 
KUR DEĞİŞİKLİĞİ
 
Takım harcama limiti. Biliyorsunuz sezon başı bize uygun görülen limit 154 milyon TL idi.  Bunun ne kadar gerçek dışı bir rakam olduğunu sizlere kamuoyunda anlatmaya ifade etmeye çalıştım. Sevgi limit tanımaz diye bizde kendi adımlarımızı attık. Çok şükür ki yapılandırma sürecinin bir parçası olarak kredi borçlarımızın ötelenmesi ve aldığımız transfer aksiyonları neticesinde harcama limitimiz 356 milyon TL’ye kadar yükseldi . %15 aşımla da bu rakam 409 milyona geliyor. Bu da en son TFF tarafından açıklanan rakam. Yalnız şöyle bir sıkıntı var. 31.12.2020 tarihinde TFF’nin yaptığı kur güncellemesinden önce harcamalarımız verilen limitin altında iken yani daha harcama yapacak imkanımız var iken, kur düzenlemesine gidildi. Ve bu kur düzenlemesi ne sezon başında ne de açıklanan güne kadar bizlere hiçbir bilgi verilmedi. Transfer döneminin başlamasına 4 gün kala açıklandı. Daha evvel kur hesaplanması için harcama limitlerini belirlemek için yapılan hesaplamalarda kur 8. 14 olarak belirlenmişti. Şimdi yeniden hesaplandığı zaman 9.00 diyelim. Bu sonradan haberimiz olduğu, transfer planlamamızı yaparken haberdar olmadığı, sezon başında bize söylenmeyen ve 21 kulübün itiraz ettiği federasyona dilekçe verdiği bu kur değişikliği yapıldı. Baş vurduk, reddedildik. Bize -20 milyon TL etkisi oldu. Buna rağmen gerekli adımları, tasarrufları, önlemleri alarak ve birkaç oyuncu ile yollarımızı ayırarak, yeni aldığımız transferlerin tescil edilmesinde bir sıkıntı yaşamayacağımızı sizlere belirtmek istiyorum.
 
BANKALAR BİRLİĞİ
 
Bankalar Birliği yeniden yapılandırma süreci ile ilgili de bilgiler vermek istiyorum. Son düzlüğe girdiğimizi söyleyebiliriz. 2+7 toplam 9 yıllık yapılandırmayla ile birlikte Kulübümüzün Banka  kredileri, factoring kredileri, futbol ailesine olan borçlar, ticari borçları, bütün vadesi geçmiş borçlar bu kapsamda yapılandırılmış olacak. Bu bize kısa ve orta vadede kesinlikle nefes alma şansı verecek. Yani yapılandırmayı yapınca bütün sorunlar bitmiyor. Yapılandırmaya uyabilmek bile çok ama çok zor şartlar var karşımızda. Buna da uymak zorundayız. Aynı zamanda da Kulübümüzün gelir gider dengesini disipline edecek bir sürece giriyoruz. Yani kulüpler kendilerini disipline edemediler, dolayısıyla böyle harcama limitleri kondu. Yeniden yapılandırma, harcama limitleri el ele paralel bir süreçte dizayn edildi. Özellikle burada Ziraat Bankası’na teşekkür ediyorum. İlk başta çok görüş ayrılıklarımız vardı. Biliyorsunuz geçen sene bu 5 yıllık sürece girmedik. Bunun sürdürülebilir olmadığını , gerçekçi olmadığını ifade ettik. Herkes aynı noktaya geldi. Fener Ol kampanyasında olduğu gibi. Geldiğimiz koşullar Kulübümüz adına çok daha yapıcı durumdadır. Onun için Ziraat Bankası’na teşekkür etmek istiyorum. Beklediğimizden uzun sürüyor bunu imzalamış olmamız gerekiyordu, inşallah haftaya, en geç Şubat’ın ilk haftası hep beraber imzalayacağız. Burada büyük bir emek özveri ve çalışma var. Bankalar nezdinde söylemek istiyorum. 1-2 sıkıntılı olduğumuz nokta var. Onları çözemezsek dikkatinize getireceğim ama onları da aşabileceğimizi ümit ediyorum.  Şimdi bu ne demek? Bu aslında 113 yıllık tarihi olan Fenerbahçe Spor Kulübü’nün bundan sonra finansal işlerini yatırımlarını kaynakların yönetilmesi açısından çok büyük bir devrimsel deyim, yapışla deyim, çok büyük bir değişikliğe gidecek. İki tane önemli unsur var. Biri futbol tarafı, dediğim gibi kendimizi disipline etmek durumundayız. 2-3 sene içinde bütçeleri 35-40 rakamlarına indirmeliyiz. Aldığımızda 92 idi, şimdi 55’lere geldik ama bunun yeniden yapılandırma vade sürecinde borçların faizlerin ödenebilmesi için sadece biz değil bütün takımların borçlarını disipline etmesi ve birkaç yıl içinde indirmesi gerekiyor. Bu da tabii öz kaynaktan futbolcu almak, geçmişte yapılan, çöpe atılan transfer sözleşmelerini  yapmamak ki bizim zamanımızda da yanlış transferler oldu kimseyi, kendimizi de suçluyorum, bütün futbol yönetimi açısından ama biz bir iki yanlış yaptıysak, bir sürü de doğruyu yaptık. Doğrularımız bu konuda çok daha fazla.  O yüzdendir ki 167 milyonluk satış yapabildik. İkinci unsur, yönetmesi daha da zor bir unsur. Sayın Burhan Karaçam da nasıl yapacağız diyor? İlgili arkadaşlar, Fethi bey, Alper bey, finanstaki arkadaşlar. Biz bu imzayı attıktan sonra futbol tarafında hiçbir şekilde amatör şubelere basketbola voleybola ve diğer branşlarımıza hiçbir kaynak aktarımı olmayacak. Ne demek istiyorum. Demin konuştuk, basketbol, voleybol, kürek, boks vs vs kendi imkanlarıyla ayakta kalacak. Bu aslında ne demek. Yarattığımız sponsorluklar, bilet, kombine, maç günü hasılatı dediğimiz gelirler ki erkek basketbol dışında diğer branşların hiç böyle bir geliri yok. Bu sene ne yazık ki erkek basketbolda da yok. Artı stopaj. Artı yönetimlerin yaratacağı yeni  kaynaklar. O kaynakları nasıl yaratacağız, nasıl yapacağız, ben en azından iki senelik taahhüt verebilirim ki en azından önümüzdeki seneyi planlıyoruz, biz oluruz, olmayız zaman gösterecek ama bir sene daha belki böyle gidebiliriz. Ondan sonra ya yepyeni kaynaklar yaratacağız, sponsorluklar bulacağız. Ve yahutta bilhassa olimpik şubelerde   işleyişi bir daha gözden geçirmek durumda kalacağız. Üç büyük kulüp çok büyük sıkıntı yaşıyor ama aslından bundan kaybedecek olan Türk sporu olacaktır. Çünkü biz büyük kulüpler mücadele ettiğimiz alanlarda, yatırım yaptığımız alanların o branşların ilgiyi alakayı, popülerliği arttırdığımız aşikardır. Bunu övünerek de söyleyebiliriz. Bu yılların getirdiği tarihsel bir gerçek. Futbol dışı branşların nasıl olacağı nasıl finansal edileceğini zaman içerisinde göreceğiz ama tünelin sonundaki ışık çok parlak değil.
 
Fener Ol’dan demin bahsetmiştim. Bir kez daha teşekkür etmek istiyorum. Bugüne kadar kayıtsız şartsız bizi destekleyen herkese , maddi imkanları olmayıp duaları ile manevi şekilde destekleyen herkese şahsım ve camiam adına, yönetim kurulu adına çok çok teşekkür ederiz.
 
DİJİTAL DÜNYADA GELİR YARATMA STRATEJİMİZ DEVAM EDİYOR
 
Yeni bir konuya geçelim. Dijital dünyada gelir yaratma stratejimiz devam ediyor. Bu bağlamda Youtube kanalımız bizim için çok önemli bir kalem olmaya başladı. Daha gidecek çok yolumuz var ama bugün geldiğimiz noktada gelir açısından baktığımız zaman ilkokul 1 diyelim, gelen gelirler bizi ileriye dönük olarak çok motive ediyor, heyecanlandırıyor. Buradaki desteklerinizin de devamını diliyorum.
 
Türkiye’de ilk kez bir spor kulübünün hayata geçirdiği Youtube Katıl projesine büyük bir teveccüh gösterildi. Biz de buraya yatırımlarımızı sürdürmeye devam ediyoruz. Şu anda toplam Youtube’da yani paralı ve parasız Youtube’da baktığımız zaman 1 milyon 776 bin aboneye ulaştık. İnşallah en kısa zamanda 2 milyona çıkarız.
Ağustos ayından bu yana da özel içerikler sunduğumuz, önümüzdeki dönemde de içeriğini çok daha zenginleştireceğimiz Youtube Katıl uygulamamız var. Burayı 3 paket halinde yapmıştık. Her paket için sayılar yüksekti. Sonra stratejik bir karar verdik; bunu basitleştirelim. Tek pakete indik. Sizin için bir sıkıntı yarattıysak özür dileriz ama bazı şeyleri yaşayarak, deneyimleyerek görüyoruz. Ve gördük ki bu içerikli tek pakette toplayalım. Belki ileride bir paket daha çıkarırız. Şu kısa ve orta vadede sebebini de anlattığım konu olarak tek pakete ineceğiz. Bedelini 15 TL olarak belirledik. Bu geçişi de yaptınız, onun için de teşekkür ederiz. Sizden ricamız, etrafınıza bunu yayın. Çünkü çok yakın zamanda hiç başka yerde görmeyeceğiniz içerikleri burada göreceksiniz. Zaten burada şu an gördüğünüz içerikler başka yerlerde yok. Mesela Mesut Özil transferini konuşuyoruz, Mesut Özil’in Londra’dan yolculuğa çıkıp uçağa binmesi, uçağın içi, indiği zaman vs o görüntülerin hepsi var. Daha yayınlanmadı. Bu özel görüntüler sadece burada yayınlanacak. Ama daha gidecek çok yolumuz var. Sizlerin buraya vereceği destekler bu yolculuğu hızlandıracaktır.
 
Dijital dünya gerçekten sınırı olmayan bir dünya. Burak bey bir sürü proje anlattı. Hem iletişim gücümüz artıyor hem de ekonomik açıdan fayda sağlayabiliyoruz. Dolayısıyla taraftarlarımızın burada da desteklerini rica ediyorum.
 

YAYINCI KURULUŞ HAKKINDA
 
Yayıncı kuruluş. Arkadaşlar o kadar sert yazmışlar ki sansürlemem gerekiyor. Büyük sıkıntımız var. Bu süreçle ilgili birkaç şey söylemek durumundayım. Niye bu noktaya geldik? Yayıncı kuruluşla ilgili bizim genel düşüncelerimiz nedir? Bundan sonra biz ne yapacağız? Sorunu nasıl çözeriz? vs. Şimdi daha evvelde ifade ettiğim gibi beIN Sports’un kurumsal kimliğiyle hiçbir sıkıntımız yok. Zaten de olamaz. Hatta tam aksine aynı gemide olduğumuzu biliyoruz. Futbolun paydaşlarının en önemlilerinden bir tanesi yayıncı kuruluştur. Yayıncı kuruluş kar edecek, gelirlerini arttıracak ki Türk futbolu da bundan alacağı payla daha iyi noktalara gelecek. Şu özelinde söyleyeceğim konularla mukavele şartlarının değiştirilerek yapılan indirimlere girmek istemiyorum şu aşamada. Belki de ben yayıncı kuruluş dediğim için şu an platformda gösteriliyor muyuz, gösterilmiyor muyuz bilmiyorum. Ama son dönemlerde attığımız adımlar gösterilmiyor. Biz yüz yüze konuştuk. Bir kere aynı gemideyiz. Bilhassa ben şahsım olarak ve ilgili arkadaşlarım her platformlarda korsan yayıncılığa karşı, yayıncı kuruluşun haklarının korunmasına karşı gerek devlet kademelerinde olsun, gerek kamuoyu nezdinde olsun gerek özel yaptığımız toplantılarla olsun her zaman irade belirtmişizdir, bir duruş sergilemişizdir.
 
Mesela 3 kişiden birinin korsan seyrettiği söyleniyor. Kabul edilemez. Korsan yayıncılığı aşmanın imkanları aslında yöntemler de çok zor değil ama burada kulüpler beIN’e omuz vermeli. Yabancı bir şirket olarak belki onlar yapamıyor, belli mevzuat değişikliği gerekiyor ama o kadar basitki bunu aşmak. Aşmalıyız. Tekrar söylüyorum, destek verip aşmalıyız. Yakında yeni ihale var. Bunu da söylemeye devam edeceğiz.
 
BIÇAĞIN KEMİĞE DAYANDIĞI NOKTAYA GETİRİRSENİZ FENERBAHÇE’NİN NE DEMEK OLDUĞUNU ÇOK DAHA İYİ ANLAYACAKSINIZ
 
Ancak hiçbir şey Fenerbahçe Spor Kulübü menfaatlerinin ve haklarının önünde değildir. Bunu da üstüne basarak söylemek istiyorum. Gördük ki yaşadığımız sıkıntılar, şimdi son olarak küfür olayı yaşandı ama oraya gelene kadar o kadar çok şey yaşandı ki. Yine bir tezahürat olayı vardı. Detayına burada girmeyeceğim, biz kamuoyuna çıkıp bağırmadık. İlgili arkadaşları çağırdık, anlattık. Patronları çağırdık. Derdimizi, endişelerimizi izah ettik. Yapılanların bizde nasıl etki yaptığını, bu maç görüntüleri olabilir, pozisyon tekrarları olabilir, yamuk çizilen çizgiler olabilir, yayınlar esnasında yaşanan tezahüratlar vesaire olabilir, nostalji kuşaklarında ne bileyim biz x takıma bir gün yenilmişiz, beklenmedik bir mağlubiyet. Ertesi sabah 9.00’da nostalji kuşağında başka bir takımın, bir rakibimizin aynı takımı çok ağır yendiği bir maç konuyor. Tesadüf olabilir, olmayabilir ama o kadar çok şey üst üste yaşanıyor ki bizim buna artık tesadüf dememiz mümkün değil. Ve attığımız her adımın suiistimal edildiğini gördük ve artık sabrımız taştı. Bugün bakarsanız spor camiasında televizyon yorumcusuna, gazetecisine, aklıselim düşünen taraftarına, sporseverine kadar herkes beIN Sports’un kulübümüze olan yaklaşımının bireysel hatalarla açıklanamayacak seviyeye geldiğini sütüne basarak söylüyor. Hadi biz yöneticiler abartıyoruz, yüzlerce insan sosyal medyada da bunu ifade ediyor. Hadi bizim söylemlerimiz sizi etkilemiyor olabilir ama genel şikayetlere baktığımız zaman burada bir sıkıntı var. Yani 3 maymunu oynayarak bunu çözemeyiz. Sanki bu gerçeği bir tek yayıncı kuruluş görmüyor gibi içimizde bir his var. Görmüyor veya görmek istemiyor. Dediğim gibi bizim kişilerle, kurumlarla, tüzel kişiyle hiçbir sorunumuz yok. Oraya çöreklenmiş bir yapıyla bir sorunumuz var. Bu zihniyet, bu kültür, bu yayıncılık anlayışı Fenerbahçe’ye karşı böyle olduğu müddetçe bizler de mecburen Fenerbahçe’nin nasıl bir tepki vereceğini, Fenerbahçe’nin ne demek olduğunu göstermek zorundayız. Ve inanın bu çekişme, bu gidişat kimseye fayda sağlamaz. Onu da üstüne basarak söyleyeyim. Bir açıklama yapıyorsunuz, açıklamanın saati de garip. Bu da mı hata? Bilerek mi yapılıyor? Meydan mı okuyorsunuz bize? Kendi kendinize bize mi mesaj veriyorsunuz? Veya o çöreklenmiş yapı iyi niyetli olan tüzel kişiliğin, bu sorunu aşmak isteyen üst yöneticileriyle de mi dalga geçiyor? Özür yazısı son derece cılız! Bizi kesmez o, onu söyleyeyim ama özür yazısının açıklandığı saatse kara mizah! Hadi o da mı hata? Belki o da hata, bilmiyorum. Bu kadar çok hata yapan adamı da çalıştırmayın. Az önce de ifade ettiğim gibi bizim sabrımız taştı ve biz, adım adım tepkimizi vermeye başladık. Şimdi yayıncı kuruluşa sesleniyorum; bizim röportajları yayınlamayarak, burada maç oynanırken aman led panolar görünmesin diye garip açılardan maçı vererek vs. bu konuyu aşamazsınız. Çünkü bir iki adım sonra göstermek istemediğiniz içerik için maçı yayınlamamak durumuna geleceksiniz. Bu basketbol olur, futbol olur… Veya sezon sonuna kadar Fenerbahçe’nin röportajlarını yayınlamayın. O da olur. ‘Hodri meydan’ dediniz, garip garip açıklamalar yaptınız, bilmem kaç ülkede bilmem kaç milyon kişiye yayın yapıyormuşsunuz, iyi yapıyorsunuz, bravo size. Ama burada yaşananlar bir tek Fenerbahçe’de yaşanıyor. Bu bir tesadüf değildir. Dolayısıyla nasıl ilerleyeceğimize siz karar vereceksiniz! Şu an hiçbir etkinliğimize, hiçbir tesisimize yayıncı kuruluşun çalışanları ve kameramanları veya ilgilileri alınmamaktadır. O arkadaşların da hiçbir suçu yok, onlar emekçiler ve görevlerini yerine getirmeye çalışıyorlar. Ama şu an geldiğimiz noktada buradayız. Ve bu adım adım yükselecek. O yüzden karar sizin. Nasıl ilerlemek istiyorsanız, bu sorunu nasıl çözmek istiyorsanız, sorun olup olmadığını kabul edip etmiyor musunuz, onu da bilmiyoruz. Ama karar sizin. Ancak biz aynı kararlılıkla, aynı inançla götüreceğiz. Ve hiç istemediğimiz noktaya gelsin istemiyoruz. Bıçak kemiğe dayanan noktaya getirirseniz o zaman Fenerbahçe’nin ne demek olduğunu çok daha iyi anlayacaksınız.
 
Yazın harcama limitlerinden dolayı taraftarlarımız yayıncı kuruluşa yüklendiler. Haksız bir yere yüklendiler. Harcama limitlerimizin yayıncı kuruluş ile hiçbir alakası yoktur, yayıncı kuruluş imkan dahilinde olsa 5-6 takım en çok limiti alsın ister ki kora kor rekabet olsun, daha çok decoder satılsın. Heyecan arttıkça bunu gelire çevirmek tabii ki doğal olarak daha mümkün. Burada taraftarlarımız, harcama limitlerinden dolayı yayıncı kuruluşa tepki gösterdiler, bence yanlış bir tepkiydi. Ama sadece o küçük bir tepkinin etkilerini siz benden daha iyi biliyorsunuz. Finansal açıdan veya decoder açısından ne noktaya geldiğini! Bizi o noktaya getirmeyin lütfen! Yol yakınken aklı selim düşünün ve bu işi çözecek formülleri bulun. Bizim ne kadar kararlı olduğumuzu test etmeyin, bizi sınamayın çünkü buraya kadar sabrımızı taşırdınız. Bundan sonrası sizin elinizde.
 
Aslında güzel bir şeyle sözlerime son vermek lazım değil mi?  Aşı süreci başladı. İnşallah aşılarda netice verir. İnşallah en kısa zamanda toplumsal bağışıklık kazanacak seviyeye de gelir. Normalleşme adımları hızla artar. Burak Kızılhan’ın ifade ettiği gibi, (Mesut Ol ne çabuk bu rakamlara geldi) normalleşmemiz lazım. Morallenmemiz lazım. Bir nebze rahatlamamız lazım. Biz 3 federasyona başvuruda bulunacağız. Sağlık Bakanlığı ile bir çalışma geliştirerek, hem bir nebze aşıyı daha da özendirmek, tabiki maça gideceğim diye aşı yapmayacak aşı olan kişi. Aşı olanlarında normal hayata daha çabuk kavuşmaları için statlarımızı salonlarımızın bir nebze dolması için toplumsal morale fayda sağlamak için diyoruz ki aranızda bir çalışma yapın iki doz aşısını alanların başta sağlıkçılarımızla başlamak üzere çünkü en çok onlar hak ediyor. Kendi tuttuğu takımın maçlarına futbol, basketbol, voleybol gidebilsinler. Bence bu hepimiz için çok moral olur. Kulüplere fayda sağlar. Aşı gündemine daha da keyifli bir noktadan bakılmasını sağlar. Normalleşme için büyük bir adım olur diye düşünüyorum. Genel sekreterimiz bu girişimleri yapacak. Sadece Fenerbahçe için değil, herkes için geçerli. Kendimizi düşünerek yapılmış bir girişim olmayacak. İnşallah her beraber el ele verip böyle bir adımı en kısa zamanda atabiliriz.
 
Sözlerime son verirken , online toplantımıza katılımlarınız için teşekkür ederim. Kulübümüze bize destek verenlere kayıtsız şartsız yanımızda olanlara en kötü günümüzde bile yanımızda olanlara çok teşekkür ediyorum. Sağlıklı ve mutlu bir şekilde bir araya geleceğimiz günleri özlemle bekliyoruz. Zaman çok hızlı ilerliyor. Yeni yılın ilk ayı gözümüzü açtık, kapattık, bitmek üzere. Güzel, sağlıklı ve umutlu bir yıl olsun ve Erol bey Fenerbahçe şampiyon olsun.

Dikkat!

Yorum yapabilmek için üye girşi yapmanız gerekmektedir. Üye değilseniz hemen üye olun.

Üye Girişi Üye Ol

banner42

banner43